Aslında Cheetos ve Ho-Ho istiyordum... ama onların bedava karidesleri varmış. | Open Subtitles | وجدت أيضاً تشيتوز و هوهو في أحد الجيوب لكن لديهم قرديساً مجانياً هنا فنحن بخير |
Ho-Ho her yerde olmasını istiyor. Seattle'den arazi aldı. | Open Subtitles | هوهو يريده في كل مكان, للتوّ إشترى أرضاً في سياتل |
- Ho-Ho'nun Ad Age'le ne işi var? | Open Subtitles | - مالذي يفعله هوهو بحق الجحيم بقراءة أد. أيج؟ |
Bu adam, Alex Mackey, herkesin Huhu diye çağırdığı kişi. | Open Subtitles | هذا الرجل, أليكس ماكي, كان واحداً قد اسماه الجميع (هوهو). |
Vay Canına Çikolatası gibi olmasalar da, seni kendine getirirler. Anlarsın işte. Sana evi hatırlatır. | Open Subtitles | إنها ليست قطع الـ (هوهو) لكنها ستذكرك بها |
Nereden biliyorsun? HOHO'mdaki GPS öyle diyor. | Open Subtitles | نظام تحديد المواقع في هوهو ،يا سيدي. |
Ho-Ho, gizli kalmasını istiyorsun anlıyorum ama artık vakti geldi. | Open Subtitles | حسناً ، (هوهو) لقد لاحظت ، رغبتكم الخاصة بالسرية و لكن الآن هو الوقت المناسب |
Ho-Ho'dan ne kadar para kalmıştı ki zaten? | Open Subtitles | كم بقي في هوهو على أية حال؟ |
* Bana Artie Claus diyebilirsin ama Ho-Ho'su yok * | Open Subtitles | * تستطيع مناداتي (آرتي كلاوس) ( -) هوهو * |
"Ho-Ho"yu bulan kişi. | Open Subtitles | إنّه مخترع كعكة الـ"هوهو." |
Ancak bir kaç gece sonra Huhu ile Russell olması muhtemel iki kişinin tartıştığını duymuş. | Open Subtitles | لكن بعد عدة ليالٍ, سمع صدفة بجدال بين (هوهو) و رجل آخر والذي اعتقد أنه من الممكن أن يكون (روسل) |
Huhu. | Open Subtitles | "هوهو" "غاضب" |
O Vay Canına'yı şu çöp kutularının birinden aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على الـ (هوهو) من تلك الحاويات |
- Burası "Vay Canına Çikolatası" | Open Subtitles | -إنها قرية كامله للـ (هوهو ) رائع |
En azından bize Vay Canına Çikolatası getirecek değil mi? | Open Subtitles | على الأقل سوف تحضر بعض قطع الـ (هوهو) |