Sanat bizim ulusal kimliğimiz için önemli hale geliyor. | TED | الفن اصبح جزء مهم جدا من هويتنا الوطنية. |
Fakat tüm bu kararlar, yapay zekânın kimliğimiz, ırkımız, cinsiyetimiz ve yaşımız hakkındaki varsayım filtrelerinden geçiyor. | TED | ولكن ما يحدد كل هذا هو فكرته عن هويتنا وعرقنا وجنسنا وسننا. |
Bize kimliğimizi ve bir topluluk olma hissini verir. | TED | إنها تمنحنا هويتنا و شعوراً بالإنتماء الى المجتمع. |
Yaratıcılığımızı ortaya koyuyorlar ve marifetlerimizi. Hatta kimliğimizi bile işaret ediyorlar. | TED | وتكشف شيئاً ما حول الإبداع وبراعتنا - إنها حتى تميّز هويتنا. |
Belki onlar haklıdır. Belki de kim olduğumuzu asla değiştiremeyiz. | Open Subtitles | ربما هم محقـّون ربما لن نتمكن أبدًا من تغيّر هويتنا |
Kendimizi ifade etmenin bir yoludur, ayrıca kendi değerimizi ve kim olduğumuzu bulmamıza da yardımcı olur. | TED | هي طريقة للتعبير عن الذات بالتأكيد، لكنها تساعدنا أيضًا على معرفة قيمتنا واكتشاف هويتنا. |
Haydi kendi yarattığımız mal varlığımızın kontrolünü yeniden alalım, böylelikle kendi kimliğimize sahip çıkıp onu sorumlulukla idare edebiliriz. | TED | فلنسترجع هذا الأصل الذي نخلقه تحت سيطرتنا، بحيث نمتلك هويتنا الخاصة ونديرها بمسؤولية. |
Bu kaynağa bağlıyız. Üzerinde kimliklerimizi, kültürlerimizi, üretim şekillerimizi ve ekonomilerimizi belirleyen bir bağımlılık yarattık. | TED | ولقد ارتبطنا بذلك المصدر واعتمدنا عليه الذي يمثل هويتنا وثقافتنا وصناعتنا واقتصادنا. |
Bizi tanımlayan şey, bizi birleştiren şey bizi lanetleyen şey. | Open Subtitles | دمنا هو الذي يحدد هويتنا و يقيدنا و بسببه تصيبنا اللعنات |
Kenya sömürgeciler tarafından 1895'te kuruldu, bununla birlikte de kimliğimiz silindi ve sistem ötekileştirme üzerine kuruldu. | TED | لقد اختلق المستعمرون كينيا عام 1895، وبهذا، جرى محو هويتنا وبُني نظام طبقي يعتمد على الإقصاء. |
kimliğimiz kadar etkileyici olan şey şimdi bir seçim meselesi oldu, bu sununun göstermeye çalıştığı gibi. (Çocuklara baskı yapmaya inanmıyoruz. Doğru zaman gelince uygun cinsiyeti seçeceklerdir.) | TED | حتى شيء على مستوى هويتنا أصبح الآن مسألة اختيار، كما توضح هذه الشريحة. |
kimliğimiz onaylanmadan çok yaklaşma. Yoksa savunma topları bize ateş açar. | Open Subtitles | لا تقترب كثيرا , قبل ان يتم اعتماد بطاقة هويتنا حتي لا يُطلق المدفع المُتعدد علينا النيران |
Bence bizim kimliğimiz riskte. | TED | حسناً أعتقد بأن هويتنا في خطر. |
Bu, adaleti bir alay konusu yapıyor, dava sistemini bir alay konusu yapıyor, bir millet olarak kimliğimizi bir alay konusu haline geliyor. | TED | هذه سخرية من العدالة، من النظام القضائي، من هويتنا كأمة، |
Çünkü temizlikçiler içeri gelecektir. Onu görür ve polis çağırırlar. kimliğimizi tespit edebilirler. | Open Subtitles | لأن الخادمة ستدخل و تراه ثم تتصل بالشرطة، يمكنه تحديد هويتنا |
Beynimizin, kimliğimizi, kişiliğimizi tekrar tekrar doğrulayan çağrışım merkezlerinde, biz yokuz. | Open Subtitles | نحنا لسنا موجودين في مراكز الدماغ الترابطية التي تؤكد هويتنا و التي تؤكد شخصيتنا |
Çünkü her şeyden önce, eşleştiğimiz insanlar kim olduğumuzu anlatır. | TED | لأنه وبعد كل شيء، الاشخاص الذين نقترن بهم هم من يقومون بتحديد هويتنا. |
4 tane ufak dosya, kim olduğumuzu, ne yaptığımızı, gizli yerimizi ve devlet ile olan bağımızla alakalı dosyaları almış. | Open Subtitles | أربعة ملفات صغيرة قليلا ، إلا أنها تحدد هويتنا ما نقوم به ، مكاننا السري و علاقاتنا بالحكومة |
Hapishanede herhangi birine kim olduğumuzu ya da ne yaptığımızı söyleyebilir. | Open Subtitles | تستطيع أخبار أي أحد في السجن عن هويتنا وما الذي نقوم به |
Daha kötüsü, bu yanlış ideolojilerin kendimizi algılayışımızı ele geçirmesine izin verdik ve günümüz Afrikalı-Amerikalı kadınları olarak hâlâ kültürel kimliğimize bulaşmaya devam ediyor. | TED | والأسوأ من ذلك أننا تركنا هذه الاتجاهات الزائفة تتدخل في طريقة نظرنا لأنفسنا، وتستمر في التأثير على هويتنا الثقافية بصفتنا نساء أفريقيات أمريكيات اليوم. |
Ama işimiz bu. İnsanların elbiselerini sakladığı gibi biz de kimliklerimizi saklarız. | Open Subtitles | نحن نزيل هويتنا مثلما يزيل الناس ملابسهم |
Bizi tanımlayan şey, durumumuza nasıl cevap verdiğimiz. | TED | بل تتحدد هويتنا بكيفية تجاوبنا معها. |