Yeni birisiyle tanışman gerek. İşin kolay kısmı. | Open Subtitles | أنا فقط يجِب أَن أُقابلَ شخص ما جديدَ ذلك كُل شىءّ، ذلك هو الجزء السهل |
Âşık olmak işin kolay kısmı. | TED | الوقوع في الحب هو الجزء السهل. |
Sonra kısmı işin kolay kısmı. | Open Subtitles | الذي يأتي فيما بعد، هو الجزء السهل. |
Bunun kolay kısım olması gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن يكون هذا هو الجزء السهل ؟ |
Bunun en kolay kısım olması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض ان هذا هو الجزء السهل |
Yani, nakit değil ama dengi emek. İnan bana, nakit, işin kolay yanı. | Open Subtitles | أعني، ليس نقدا، لكن عدالة جميلة صدقني، النقود، هو الجزء السهل |
Aslında onlarla konuşmak işin kolay yanı. | Open Subtitles | التحدث إلى الحيوانات هو الجزء السهل |
Sonra kısmı işin kolay kısmı. | Open Subtitles | الذي يأتي فيما بعد، هو الجزء السهل. |
O, işin kolay kısmı. | Open Subtitles | هذا هو الجزء السهل |
Bu işin kolay kısmı. | Open Subtitles | هذا هو الجزء السهل |
Arkadaşım bu işin kolay kısmı. | Open Subtitles | هذا هو الجزء السهل يا صديقي |
Ölmek işin kolay kısmı. | Open Subtitles | الموت هو الجزء السهل |
İşin kolay kısmı. | Open Subtitles | هذا هو الجزء السهل |
Bu işin kolay kısmı. | Open Subtitles | هذا هو الجزء السهل . |
Bu kolay kısım. | Open Subtitles | هذا هو الجزء السهل. |