Tek görmek istediğim kişi, o pislikleri bana getirecek olan kişidir, tamam mı? | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي اريد ان اراه هو الشخص الذي سبب لي كل هذا |
Dünyaya meşaleyi getiren kişi o. | TED | هذا هو الشخص الذي يحمل الشعلة في العالم |
Eski şef editörünü senin gibi genç birini gazeteye sokmak için zorlayan oydu. | Open Subtitles | هو الشخص الذي أجبر رئيس التحرير السابق بوضع تفاهاتك في هذه الصحيفة |
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse. | Open Subtitles | هو الشخص الذي يستخدم حدّة الرؤية العقلية , التنويم المغناطيسي و / أو الاقتراح |
Bize onun hakkında bilgi verebilecek bildiğimiz tek kişi kim? | Open Subtitles | من هو الشخص الذي نعرفه والذي يمكن أن يخبرنا عنه؟ |
Birisini tanıdığımı biliyordun. Tanıdığım adam o. | Open Subtitles | أنت تعرف أني أعرف شخص ما وهذا هو الشخص الذي أعرفه |
Çünkü bazen kimi aradığını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | أحياناً لأنك لا تعرف من هو الشخص الذي تحاول العثور عليه |
Bana inanan ve kitaplarımın bir film adaptasyonunu yapmak, yazmak, yönetmek ve prodüktörlüğünü yapmak konusunda beni teşvik eden tek insandı. | TED | هو الشخص الذي آمن بي و شجعني لتبني كتبي و تحويلها لأفلام, وكتابة وإخراج وإنتاج الفلم بنفسي |
Aradığımız kişi o. | Open Subtitles | هو القاتل، هو الشخص الذي يجب أن نبحثُ عنه |
Yani bana söylemeye çalıştığın şey, günün sonunda, kendini birlikte gördüğün kişi o mu? | Open Subtitles | أنت إذاً تحاولين أن تقولي لي إنه في نهاية المطاف ذلك هو الشخص الذي ترين نفسك معه؟ |
Dün buluştuğunuz kişi o muydu? | Open Subtitles | هل هو الشخص الذي... الشخص الذي اجتمعت به مساء أمس؟ |
Kim olduğunu bilmiyorum ama çocuğun kafasını kesen oydu. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من هو لكنه هو الشخص الذي قطع رأس الفتى |
Vurman gereken oydu hadi yap, devam et ve şimdi vur. | Open Subtitles | هو الشخص الذي يجب أن تلكميه لذا، إمضي قدماً. إفعلي ذلك الآن |
Giden oydu. Yani hâlâ umursuyor olsa arardı. | Open Subtitles | هو الشخص الذي غادر مبتعداً أعني ، إذا كان لا يزال مهتمّاً ، لكان إتّصل |
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse. | Open Subtitles | هو الشخص الذي يستخدم حدّة الرؤية العقلية، التنويم المغناطيسي و/ أو الإقتراح |
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse. | Open Subtitles | الوسيطالروحي هو الشخص الذي يستخدم حدّة الرؤية العقلية , التنويم المغناطيسي و / أو الاقتراح |
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse. | Open Subtitles | هو الشخص الذي يستخدم حدّة الرؤية العقلية، التنويم المغناطيسي و/ أو الإقتراح |
O,herşeyin nasıl başlayacağını ve neye neden olacağını söyleyebilecek tek kişi. | Open Subtitles | هذا هو الشخص الذي يمكنه أن يخبرنا كيف ستبدأ نهاية العالم وما سببه |
Güvenebileceğin tek kişi yanındaki dostundur. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي تعتمد عليه هو الشخص الذي يقف بجانبك |
Yani, siktiğimin halısı için, bana tazminat ödemesi gereken adam o! | Open Subtitles | هذا هو الشخص الذي يجب أن يعوّضني عن السجّادة |
Hadi, bana aptal kız numarası yapma da söyle... bir piskopata dönüşme ihtimalime karşılık yanında kimi getirdin. | Open Subtitles | لا تبدين كـ فتاة حمقاء لذا من هو الشخص الذي احضرته معك ليحميك في حالة كُنت مجنون ؟ |
Sana anlattığım, Wyatt Earp'e benim karşılığımda silahı teklif eden kişi bu. | Open Subtitles | هذا هو الشخص الذي حكيت لك أنه عارض ويات إيرب بسببي |
Sana şu romanından sayfalar yollayan adam o mu? | Open Subtitles | أهذا هو الشخص الذي أرسل إليكِ الصفحات من قصّته ؟ |