ويكيبيديا

    "هو الوسيلة الوحيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek yolu bu
        
    • tek yol değil
        
    • tek yolu budur
        
    Masters'in para basmaya başlamasının tek yolu bu. Open Subtitles المبلغ المقدم هو الوسيلة الوحيدة لجعل ماسترز يطبع
    Buradaki herkesi kurtarmanın tek yolu bu tekne. Open Subtitles والقارب هو الوسيلة الوحيدة لإقلاعنا عن هنا
    Brody'nin masum olduğunu kanıtlamanın tek yolu bu bombacı. Open Subtitles المفجّر هو الوسيلة الوحيدة (لإثبات براءة (برودي
    Yine de, elektrikli sandalye, bir mahkumun yaşamının son bulması için tek yol değil. Open Subtitles فعلى أي حال، ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    Yine de, elektrikli sandalye, bir mahkumun yaşamının son bulması için tek yol değil. Open Subtitles فعلى أي حال، ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    Fedakarlığımıza uygun bir barışa ulaşmanın tek yolu budur. Open Subtitles هو الوسيلة الوحيدة للوصول إلى سلام مُلائم لتضحياتها
    Elektrikli sandalye, bir adamın hayatını hapiste almak için, tek yol değil. Open Subtitles ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    Elektrikli sandalye, bir adamın hayatını hapiste almak için, tek yol değil. Open Subtitles ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن
    Elektrikli sandalye,bir erkeğin hayatını hapiste almak için, tek yol değil. Open Subtitles ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد