ويكيبيديا

    "هو سبب عدم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüzden
        
    Ve bu yüzden iş yerinde iş yapılmıyor, Y&T'ler yüzünden. TED و هذا هو سبب عدم إنجاز الأشياء في العمل انها بسبب الميم و الميم.
    İşte bu yüzden artık bu işi icra eden kalmadı. Kimse öğretmiyor. Open Subtitles هذا هو سبب عدم وجود لاعبين ، ولا أحد يتدرب
    İşte bu yüzden bize veya toplantılarımıza katlanamıyorlar ve bize laf atıp saldırmak için caniler kiralıyorlar! Open Subtitles هذا هو سبب عدم إستطاعتهم تحملنا أو تحمل إجتماعاتنا و إستخدامهم لقاطعى الطريق المأجورين للسخريه منا و مهاجمتنا
    Bu yüzden bu oyunu kızlar oynamıyor. Open Subtitles هذا هو سبب عدم لعب الفتيات هذه اللعبة ايها المدرب
    Büyük ninem, insanların, onları bu yüzden göremediğini söylerdi. Open Subtitles والدة جدتى قالت أن هذا هو سبب عدم رؤية الإنسان لهم قط
    Hemşireler sana bu yüzden saygı göstermiyor. Open Subtitles هذا هو سبب عدم نيلك أيّ احترام من قبل الممرضات
    Bu yüzden annene anlatamayız. Hiç kimseye anlatamayız. Open Subtitles هذا هو سبب عدم اخبارنا لوالدتكِ و لا يمكننا أن نخبر أيّ شخص
    O yüzden otoyoldan çıkmama izin vermiyordu. Open Subtitles هذا هو سبب عدم تركه لي بالرحيل عن الطريق السريع
    İşte bu yüzden telefonda konuşmak istemiyorum. Open Subtitles هذا هو سبب عدم قيامي بإنجاز الإجتماع عبر الهاتف
    Bu kekler iğrenç. Bu yüzden daha hiç satamadık. Open Subtitles هذه الكوبكيك سيئه هذا هو سبب عدم بيع اي منها
    Bak işte bu yüzden pazar günleri e-posta okunmaz, tamam mı? Open Subtitles كما ترى , هذا هو سبب عدم قرائتك لبريد الشركة الإلكتروني أيام الأحد , حسنا ؟
    bu yüzden Bay Dost canlısı kurşundan yapılmış maskesini hiç çıkarmıyor. Open Subtitles هذا هو سبب عدم خلع السيّد صديقك القلنسوة المبطنة بالرصاص.
    O yüzden mi bugün Coral Prince'e gelmedin? Open Subtitles هل هذا هو سبب عدم مجيئك لمنزل الاميرة المرجانية اليوم؟
    Galiba o yüzden daha önce hiç muhabbet edemedik. Open Subtitles أظن أن ذلك هو سبب عدم خوضنا في محادثة حقيقة من قبل
    Dinle, eğer bu yüzden boşanma evraklarını imzalamadıysan bile sadece bana söylemiş olmanı dilerdim. Open Subtitles اسمعي , ان كان هذا هو سبب عدم توقيعك لأوراق الطلاق اريد فقط ان تخبريني
    Dur tahmin edeyim şu an o yüzden burada değil. Open Subtitles سأخمن بأن هذا هو سبب عدم وجودها هنا أيضاً
    İşte bu yüzden banyodayken kapıyı kapamıyorum. Open Subtitles هذا هو سبب عدم غلقي لباب الحمام حين أكون بالداخل
    Bu yüzden mi bizimle gelmesine izin vermedin? Open Subtitles هل هذا هو سبب عدم سماحكَ لها بالمجيء معنا ؟
    Bu yüzden çıkmamızı istememiştim. Open Subtitles أعني, هذا هو سبب عدم رغبتي بالبدء بمواعدتك
    Bu yüzden mi Menzilci'lere katılmak istemiyorsun? Open Subtitles هذه هو سبب عدم ذهابك لحراسة الغابات, صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد