ويكيبيديا

    "هو عدم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şey
        
    • ise
        
    • hiçbir
        
    Ama benim için en yıkıcı şey annemin cenaze törenine katılamamamdı. TED أكثر ما يؤلمني هو عدم تمكني من حضور مراسم دفن أمي.
    Şu an elimden gelen tek şey, daha fazla hata yapmamak. Open Subtitles كل ما يمكنني فعله الآن هو عدم ارتكاب أية أخطاء أخرى
    En kötü tarafı, ona yardımcı olacak bir şey yapamamak. Open Subtitles أسوأ جزء هو عدم التمكن من فعل أى شئ لمساعدتها
    birincisi insanın istediğini alamamasıdır, diğeri ise alması. Open Subtitles ,واجدة هو عدم تحقق ما تريده و الثانية هو تحقق ذلك الذى تريده و اخر حالة هى الأسوء
    Benim en büyük pişmanlığım ise, torunumun büyüyüşünü izleyememek... ve ailemi kaybetmek. Open Subtitles ندمي الاكبر هو عدم تمكني من مشاهدة حفيدي وهو يكبر خسارة عائلتي ..
    İstihbarat için çalıştığınızda, ...Dünyadaki en kötü duygu hiçbir şey bilmemektir. Open Subtitles عندما تعمل للإستخبارات فأسوأ شعور بالعالم هو عدم المعرفة
    Rahatlatıcı müzik eşliğinde hiçbir şey yapmamaktan daha iyi bir şey varsa, o da 160 derecelik saunada rahatlatıcı müzik eşliğinde hiçbir şey yapmamaktır. Open Subtitles الشيئ الوحيد الأفضل من عدم فعل شيئ لموسيقا العصر الجديد هو عدم فعل شيئ لموسيقا العصر الجديد في درجة حرارة 160
    Ve itiraf ettiğim tek şey de izinsiz kanıt almaktı. Open Subtitles والأمر الوحيد الذي اعترفت به هو عدم الفحص المُلائم للأدلة
    Bu şey gerçek bir laboratuvara erişim imkânına sahip olmamasıydı, çünkü giriş izni için daha çok deneyimsizdi. TED و هو عدم قدرته للوصول للمختبرات الحقيقية، لأنه لا يتمتع بالخبرة الكافية ليتم السماح له بذلك.
    Mafsal iltihabı olduğunu, ...ve iyileşinceye kadar denemeye ve çalışmaya kalkışmamamın benim için yapılacak tek şey olduğunu. Open Subtitles يقول إنه التهاب المفاصل. وقال إن الشيء الوحيد الذي يمكنني فعله هو عدم العودة للعمل حتى يزول المرض.
    Onun acısını hafifletmekten başka bir şey yapamam sen de onun bokunun içinde ölmesine engel olabilirsin. Open Subtitles لا يمكنني أن أفعل شيئاً سوىالتخفيفمن آلامه.. وأقلّ ما يمكنك فعله هو عدم السماح له بالموت غارقاً في برازه
    Pişman olduğum tek şey, o küçük salağın midesini deşip iç organlarıyla oynamamak canım. Open Subtitles الشىء الوحيد الذى نادمة من اجله هو عدم قطع فم هذا الداعر الصغير مثل السمكة وعمل خليط باعضائه
    Bazen en zor şey, bir şey yapmamaktır. Open Subtitles أحياناً أصعب شيء لتفعله هو عدم فعل أي شيء
    Ama... yapabileceğimiz en iyi şey, bırakmamak. Open Subtitles لكن ربما أفضل ما يقوم به أي منا هو عدم الانسحاب
    İkinci hatan ise kimin önünde diz çökmen gerektiğini bilmemendi. Open Subtitles الخطأ الثاني هو عدم معرفتك لمن كانَ عليكَ ان تركع قبلَ
    Asla anlamadığım ise neden insanlardan özür dilemek zorunda kalmayacak şekilde davranmıyorsun. Open Subtitles ما لم استطع فهمه هو عدم قدرتك على وضع نفسك في مكان حتى تستطيع التوقف عن الاعتذار للناس
    Zor kısmı ise konuşacak kimsenizin olmamasıdır. Open Subtitles أصعب شيء هو عدم وجود شخص ما للتحدث إليه.
    Sağlıklı bir ilişki kurmanın sırrı, hiçbir şey istememektir. Open Subtitles السر لعلاقة صحية هو عدم الرغبة في أي شيء
    Ölürken öğrenilen tek şey hiçbir şeyi içinde tutmamak. Open Subtitles شيء واحد كنت تعلم عند الموت هو عدم عقد أي شيء مرة أخرى.
    Ya kendini kötü hissetmemenin tek yolu sonsuza dek hiçbir şey hissetmemekse? Open Subtitles ماذا إن كانت الطريقة الوحيدة لتجنب الشعور بالألم هو عدم الشعور بشيء على الإ'طلاق ، إلى الأبد ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد