muhtemelen çok yakında ya kendini ya da yine başkalarını öldürecek. | Open Subtitles | هو على الارجح سيقتل مجددا اما نفسه او اخرين قريبا جدا |
Gezegenlerin bu ayki konumuna bakarsak beklenmeyen muhtemelen olacak. | Open Subtitles | مع الجانب هذا الشهر، من غير المحتمل هو على الارجح واضح. |
Tamam. Bu muhtemelen dünyadaki en tehlikeli yanardağ. | Open Subtitles | اه نعم، هو على الارجح اخطر بركان في العالم. |
muhtemelen Scrooge McDuck gibi altın dolu bir ambarda yüzüyordur. | Open Subtitles | هو على الارجح يسبح في مستنقع من الذهب مثل البخيل مكدوك |
Onların kontrolündeyse muhtemelen oraya götürecekler. | Open Subtitles | حسنا إذا كانت السيطرة عليه وهذا هو على الارجح حيث أخذوه. |
Diğer çocukları buldum ama o muhtemelen sörf yapıyordur. | Open Subtitles | لقد وجدت الفتية الآخرين لكن اعتقد بأنه هو على الارجح يركب الامواج |
Cennetten bahsetmişken, depolamadan yüzde yirmi beş tasarruf edince kendini muhtemelen orada hissedeceksin. | Open Subtitles | حسنا، اه، بالحديث عن السماء و هو على الارجح ما تعتقدين انك منها عند بدء حفظ 25 في المئة من تخزين البيانات الخاصة بك. |
Yani yüzde 70-80 puanları yoksa konumlarını koruyamazlar, ki muhtemelen 10 yıldan fazla genel müdür olmamamın sebebi bu. | TED | و اذا لم يحوزوا على 70 أو 80 بالمئة من الدرجة، فهم لا يبقون الذي هو على الارجح السبب في أنني لم أدم كرئيس تنفيذي لأكثر من 10 أعوام. |
Annemiz muhtemelen öldü. | Open Subtitles | لدينا أم هو على الارجح بالرصاص. |
Cat muhtemelen orada şu an. | Open Subtitles | هذا هو على الارجح حيث توجد كات. |
İkinci en sık görülen kelime muhtemelen, "ve". | Open Subtitles | الكلمة الثانية الأكثر شيوعا هو على الارجح " من". |
Ulton Caddesi ...muhtemelen Fulton Caddesi'dir. | Open Subtitles | الحق، Ulton شارع الذي هو على الارجح شارع فولتون، ولكن هناك مئات من المطاعم هناك، وحتى الآن |
Kurşun muhtemelen dalağında. | Open Subtitles | الجولة هو على الارجح قدمت ضد طحاله. |
Fakat, sen beni tekrar arayamazsın... ve muhtemelen bu da benim seni arayabileceğim son zaman olacak. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك الاتصال بي... وأعتقد أن هو على الارجح المرة الأخيرة التي يمكن أن أتصل بك. |
Bu gece işimiz bittiğinde, bu piyano, saat 23:00'daki İsviçre uçağında olacak ki bu muhtemelen, ben onları bu enstrümanın bu gece gideceği konusunda onları temin ettiğimde yönetim kurulunun düşündüğü şey değildi. | Open Subtitles | الليلة عندما كنا الانتهاء, هذا البيانو هو على 11: 00 الطائرة إلى سويسرا, الذي هو على الارجح ليس ما يعتقد مجلس إدارة قصدته |
Çünkü muhtemelen onları öldüren kişi o. | Open Subtitles | لأنه هو على الارجح تلك التي قتلت منهم. |
muhtemelen bunu yıllardır planlıyor olmalı. | Open Subtitles | هو على الارجح كان يخطط لهذا من سنوات |
muhtemelen bizi izliyor. | Open Subtitles | هو على الارجح يراقبنا الان |
muhtemelen bir şey değil mi? | Open Subtitles | ما هو على الارجح شيئا؟ |
- muhtemelen atari salonundadır. | Open Subtitles | - هو على الارجح في الرواق |