Bizim yöntemimizle savaşamayız. Dikkati başka yöne çekmek tek şansımız. | Open Subtitles | لا يمكننا المحاربة على طريقتنا، التضليل هو فرصتنا الوحيدة. |
Hayatta kalmamız için tek şansımız bu gezegen ve çok geç olmadan bu gezegeni ele geçireceğiz. | Open Subtitles | هذا الكوكبُ هو فرصتنا الوحيدة للنجاة و سنستولي عليه قبلَ فواتِ الأوان |
Şu ana kadar söyleyebileceğim bu onu kurtarmak için tek şansımız. | Open Subtitles | بقدر ما يمكنني قوله ...هذا الأمر هو فرصتنا الوحيدة في إنقاذه |
O mor sıvı, normal olmak için tek şansımız ve ön kapıya doğru gidiyor. | Open Subtitles | ذلك السائل الأرجواني هو فرصتنا الوحيدة لنكون طبيعيين، ويتجه نحو الباب الأمامي |
Buradan sağ çıkmamızın tek yolu şu tren. | Open Subtitles | القطار هو فرصتنا الوحيدة للخروج من هنا أحياء |
Hendek! Bu bizim tek şansımız. | Open Subtitles | الخندق المائي هو فرصتنا الوحيدة |
Bence kaçmaya çalışmak tek şansımız. | Open Subtitles | أعتقد أن الهروب هو فرصتنا الوحيدة |
Bu gezegen hayatta kalmamız için tek şansımız. | Open Subtitles | هذا الكوكبُ هو فرصتنا الوحيدة للنجاة. |
Bu bizim tek şansımız. | Open Subtitles | هو فرصتنا الوحيدة |
Gredenko nükleer silahları bulabilmek için tek şansımız. | Open Subtitles | جريدنكو) هو فرصتنا الوحيدة) لإستعادة الأسلحة النووية |
Bu bizim tek şansımız olabilir. | Open Subtitles | هو فرصتنا الوحيدة. |
Walter, bu adam bir sürü masum insanı öldürebilecek bir cihazı durdurmak için tek şansımız. | Open Subtitles | (والتر)، هذا الرجل هو فرصتنا الوحيدة لإبطال قنبلة قد تقتل الكثير من الأبرياء. |
Bakın, kartellerin birbirlerine karşı olmaları Annie'yi canlı olarak geri alabilmemiz için tek şansımız. | Open Subtitles | إسمعوا، يا رفاق لعب العصابات ضد بعضهم البعض هو فرصتنا الوحيدة -لإستعادة (آني) حيّة |
Percy'nin neyin peşinde olduğunu öğrenmek için tek şansımız bu buluşma. | Open Subtitles | الإجتماع، هو فرصتنا الوحيدة لنعرف نوايا (بيرسي) |
tek şansımız itiraf etmesi. | Open Subtitles | الاعتراف هو فرصتنا الوحيدة |
Artık tek şansımız vali. | Open Subtitles | المحافظ هو فرصتنا الوحيدة |
İddianame bizim tek şansımız. | Open Subtitles | الاقالة هو فرصتنا الوحيدة |
Belediye Başkanı Steckler'ı enselemek için tek şansımız bu. | Open Subtitles | هو فرصتنا الوحيدة للنيل من (مير ستكلر) |
Küçük hanım olmak zorunda olmayacağım bir hikâye hayal ettim. Buradan sağ çıkmamızın tek yolu şu tren. Orospu çocukları. | Open Subtitles | وأنا تخيّلت قصّة حيث لا ألعب بها دور الصبيّة. إن ذلك القطار هو فرصتنا الوحيدة بالخروج من هنا على قيد الحياة. أيّها اللعناء. |