"هو يخطط" - ترجمة من عربي إلى تركي

• planlıyor

Biz bunu düşünürken, o da sıradaki kurbanı nasıl öldüreceğini planlıyor.
وبينما نحاول معرفة ذلك، هو يخطط في كيفية قتل الضحية التالية.

Bu şeyleri planlıyor. Senaryoyu yazıyor ve aktörler kiralıyor.
هو يخطط لمثل هذه الأشياء يتولى الأمر ويستأجر الممثلين

"Daha fazlasını bekleyin". Adam tekrar öldürmeyi planlıyor. Ya da kadın.
توقعوا المزيد"، هو يخطط لفعل ذلك مجدّدا" - أو هي -

Fosil yakıtlara bulunabilecek en iyi hatta tek çözümü bularak dünyanın en zengin kişisi olmayı planlıyor.
هو يخطط أن يصبح أغنى رجل على وجه الأرض مع ما يمكن أن يكون الأعظم إن لم يكن البديل الحقيقي الوحيد للوقود الحفري

Şimdi de sürekli hoş şeyler planlıyor ve sonsuza kadar bana evlenme teklif edecek...
لانه مبكر جداً والان هو يخطط لكل هذه اللحظات رائعة وانا اشعر انه سيستمر في ذلك للأبد

Saat 22:00'de de yakışıklı olmaya devam etmeyi planlıyor ve yakışıklı haliyle uyumaya gidecek.
هو يخطط لأن يبقى حسن المظهر. ويخطط للذهاب للنوم أثناء بقاءه حسن المظهر..

Büyük bir şeyler planlıyor. İnsanların canı yanabilir.
هو يخطط لشيء كبير قد يؤذي الكثير من الناس

İşin aslı, tıp eğitimi almayı planlıyor.
بالواقع، هو يخطط للحصول على شهادة الطب

Bir şey planlıyor. Ve onu durdurmalıyız.
هو يخطط لشيء ما و يتوجب علينا إيقافه

Mülkiyetini iddia etmek için ticaret mekânını yeniden açmayı planlıyor.
هو يخطط إعادة فتح هذا المنصب المتداول

planlıyor, hesaplıyor, riskleri en aza indiriyor.
هو يخطط,ويحسب و يقلل المخاطر

Kendini savunmayı planlıyor.
هو يخطط للدفاع عن نفسه

O halde, önce Galya'yı fethetmeyi planlıyor?
إذن هو يخطط لغزو بلاد" الغال" اولا؟

Yeni kasa dairesini kontun paralarıyla doldurmayı planlıyor.
. (هو يخطط لملئ غرفته القوية الجديدة بمال (الكونت أرأيتِ ؟

Şimdi büyük bir şeyler planlıyor.
و الآن هو يخطط لشئ كبير

Hepsini öldürmeyi planlıyor.
هو يخطط للقضاء عليهم جميعاً.

En büyük oğlum, George Foreman, Stanford'a kabul edildi, ve gitmeyi planlıyor.
"إبني الأكبر "جورج فورمان" تم قبوله في جامعة "ستانفورد (من أفضل جامعات العالم) و هو يخطط للحضور بها

- Onları yanına çekmeyi planlıyor.
و هو يخطط لتجنيدهم

- Evet, bir okulu bombalamayı planlıyor.
اجل , هو يخطط لتفجير مدرسّة