Gerçek şu ki kocamı, bu evliliğin hemen her günü paylaştım. | Open Subtitles | الحقيقة هي , أني قد شاركت زوجي كل يوم في زواجنا |
Beraber roller oynayabiliriz ama gerçek şu ki ilgimi çekiyorsun. | Open Subtitles | ونتحادث كما يفعل الجميع عند .. التعارف، لكن الحقيقة البسيطة هي أني أجدكِ مثيرة للاهتمام |
Gerçek şu ki, seni tanıştığımız ilk saniyeden beri seviyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني أحببتك منذ أول مرة إلتقيت بك |
Gerçek şu ki, ben sana hep özendim ve saygı duydum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني دائمًا ما تطلعت بك وأحترمتك |
Gerçek şu ki, buraya sana çıkma teklif etmeye gelmiştim. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني أتيت للتحدث إليك لإقناعك بالخروج معي |
Gerçek şu ki, burada kalmak istiyorum. Bir işe yaradığıma inanıyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني أريد البقاء هنا أعتقد بأني يمكن أن أكون مفيدا |
Fakat gerçek şu ki sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أني جئت لكم من قبل بتحذير |
Ama gerçek şu ki... Soyut bir tutum... benimsedim. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أني كنت قادرة على تبني مواقف صعبه |
Güzel, çünkü gerçek şu ki seni unutamıyorum ve ... unutmaya da çalışıyor değilim. | Open Subtitles | جيد، لأنّ الحقيقة هي أني عجزتُ عن نسياتكِ وليس لأني لم أحاول |
Çünkü gerçek şu ki, çoğu zaman onu görüyorum. | Open Subtitles | لأن الحقيقة هي.. أني اشاهدها في الكثير من الأوقات |
- Sorun şu ki, kim kendisini korumak için bir silah taşıyıp içine eğitim kurşunu koyar bilemiyorum. | Open Subtitles | المشكلة هي أني لا أعرف شخص يحمل مسدس للحماية، ويعبئه بطلقات تدريبات |
Gerçek şu ki, ben Burbank'te konuşlanmış bir NSA-CIA operasyon takımının üyesiyim. | Open Subtitles | الحقيقة هي .. أني عضو في الأمن القومي و الاستخبارات |
Şey... gerçek şu ki; benden daha genç olanlarla beraber olmadım. - Ne? | Open Subtitles | حسنا, الحقيقة هي أني لم أعد صغير السن بعد الآن |
Size takım elbiseli bir iş adamı gibi görünüyor olabilirim ama gerçek şu ki, ben has be has mafyayım. | Open Subtitles | ربما أبدو لكم كرجل أعمال يلبس بدلة , و لكن الحقيقة هي أني رجل عصبات شرس |
Gerçek şu ki, insanların kötü olup olmadığından artık emin değilim. | Open Subtitles | الحقيقة هي , أني لا أعرف إذا مازال البشر سيئون أم لا |
Biliyor musun, bir süre için çok şeyim var diye düşündüm ama gerçek şu ki boş biriyim. | Open Subtitles | .. لقد فكرت قليلاً بالكثير من الأمور الحقيقة هي أني مطارد حسبما أفترض |
Mesele şu ki beyler, neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | المسألة أيها السادة هي أني أوشكت أن أموت. |
İyi haber şu ki bazılarıyla kaynaşabilmen için sana bazı stratejileri öğretebileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن الأخبار البهيجة هي أني أظن بوسعي تعليمك بعض التكتيكات قد تساعدك في التكويش على بعض الصحبة |
Özür dilerim, bu çılgın seyahat için sana açıklama yapmadım, ama gerçek şu ki, ben de sebebini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا أسف لأني لم أعطيك ...اي تفسير لهذة الرحلة الجنونية لكن الحقيقة هي أني لم أكن أملك سبباً لها |
Sorumluluk. Gerçek şu ki ben kendim için bile doğru kararları zar zor veririm. | Open Subtitles | الحقيقة هي , أني بالكاد أستطيع أن أقوم بأتخاذ القرارات لنفسي |