Kadınlarla hoş sohbet edebildiğini sandığını biliyorum ama gerçek şu ki sen sadece acınası ve tüyler ürperticisin. | Open Subtitles | أعرف أنك تعتقد أنك رجل ذي لسان حذق مع النساء لكن الحقيقة هي أنّك مثير للشفقة و مروّع |
Gerçek şu ki sen pek zeki değilsin. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنّك لست ذكيّاً جداً. |
Ve gerçek bir kez daha şu ki, sen de onu sevmiştin. | Open Subtitles | و الحقيقة هي أنّك أحببتهكذلك |
Ancak gerçek şu ki, sen ve Patricia, Canavar'ı hiç görmediniz. | Open Subtitles | (ولكن الحقيقة هي أنّك أنت و(باتريشيا لم تقابلوا الوحش أبدًا. |