Öfkeli vücudunda akan güç tam da ihtiyacımız olan şey. | Open Subtitles | إن القوة التي تجوب جسده المُستَعِر هي بالضبط ما نحتاجه |
Ama yıldırım, tam da şu anda ihtiyacımız olan şey. | Open Subtitles | ولكن صاعقة البرق هي بالضبط ما نحتاجه في الوقت الراهن |
Karaya oturmuş ringa yumurtaları tam da onların ihtiyacı olan şey. | Open Subtitles | و بيوض الرنجة المتلاصقة هذه هي بالضبط ما تحتاجه |
Bak, Peralta, eğlenmek istediğini biliyorum ama helikopter eğer başarısız olursak tam da Wuntch'un bizi gömmek için bahane olarak kullanacağı bir gereksiz harcama. | Open Subtitles | انظر يا بيرالتا,اعرف انك تستمتع الان لكن هيلكوبتر هي بالضبط ما تريده منا وونتش ان نستخدمه |
Mahallede yaşanan kaos tam da bir mahalle sakininin öngörülemez şekilde davranması sonucu oluşabilecek bir şey. | Open Subtitles | الفوضى التي عانيناها هي بالضبط ما سيحدث إذا كان مقيما بالحي يتصرف بطريقه لايمكن تنبئها |
Ama bunu okumak, kararımdan emin olarak düğünümüze gitmem için tam da gereken şeymiş. | Open Subtitles | لكن قرائتي لهذه... ... هي بالضبط ما أحتاجه... |
Ve asıl olay; bu ölüm, yani sonum tam da olması gereken şeydi. | Open Subtitles | "وإليك هذا الأمر، هذا الموت، نهايتي هذه هي بالضبط ما كان ينبغي أن يحدث" |
tam da bu kapsayıcı duruşun, bizim için en büyük tehdit olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | هذه الشمولية هي بالضبط ما نعتقد أنه أعظم تهديد لنا . |
Ki şu tam da ben böyle yapıyorum. | Open Subtitles | والتي هي بالضبط ما كنت أفعله الآن |
Ve evet, gitmek planladığım bir şey. | Open Subtitles | تلك هي بوابة النجوم ونعم, المغادرة هي بالضبط ما أخطط لفعلة |
Fletcher'ınki gibi bir hafta sonu tam ihtiyacım olan şey. | Open Subtitles | عطلة نهايه اسبوع مثل فليتشر هي بالضبط ما احتاج |
Onlara yardım etmek senin hikayeni bitiren şey mi. | Open Subtitles | هل مساعدتهم هي بالضبط ما ستؤدّي لنهاية قصّتك؟ |