İmaj değişikliği için geldiğini sanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد أنها هنا من أجل الحصول على مظهر جديد |
Anneme bir şey beğenmek için burada olduğumuzu sanıyor ama ben özel bir şeyle onu şaşırtmak istiyorum. | Open Subtitles | هي تعتقد اننى هنا لشراء شئ لوالدتى ولكننى اردت ان افاجئها بشئ خاص |
Müslüman olduğumuz için, bir yerleri havaya uçuracağımızı sanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد بأننا سنفجر شيئاً ما ، لأننا مسلمون |
Öldürdüğüne inanıyor. Çocuğun tarafını bilmiyorum çünkü benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | هي تعتقد انه قتله,وأنا لاأعرف جانبه من القصة,هو لن يتكلم معي |
Her ne kadar olmaz desem de, eskiye döneceğimize inanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد اننا يمكننا ان نعود مثلما كنا اخبرتها اننا لا نستطيع |
Kahretsin, adamım, bu pilici kaçırmak istemiyorum. Jackson, O, yoğun olduğumu düşünüyor. - Notu ben alırım. | Open Subtitles | اللعنة , انا لا اريد ان اخسرها جاكسون هي تعتقد باني مميز |
Hayır senin hayatınla, boşanma arasında tuhaf bir yerde olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا، هي تعتقد أنّك في وضع غريب في حياتك بسبب الطلاق |
Balo Kraliçesi olduğu için her şeye sahip olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد بأنها هي كل شيء لأنها كانت ملكة حفلات الرقص |
Başkalarına acı çektirdiğinde acı çekmeyeceğini sanıyor, ama çekiyor. | Open Subtitles | وبإيذاء الناس ، هي تعتقد أنها لن تتأذى، لكنها تتأذى. |
Sorunun böbreklerinde olduğunu sanıyor. ama elinde hiçbir tıbbi gereç olmadığı için bundan emin olamıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد أنها ربما فشل كلوي لكن، بدون أي تجهيزات طبية لا تستطيع التأكد من ذلك |
Yine köpek doğuracağını sanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد انها سوف تحصل على أثداء، مرة أخرى |
Pahalı bir araban var sanıyor ama araban tamirde olabilir. | Open Subtitles | هي تعتقد بأنك تقود سياره باهظه الثمن, و انت لا تقودها لانها في المعرض |
Kızınız kendisini bir ergenliğe erme hikâyesinde sanıyor. | Open Subtitles | لكن انا ليست ذاهبة لأخبار المعنين بالامر ابنتكِ هي تعتقد بأنها بلغت سن الرشد |
Ve şimdi, mükemmel adam ile Boathouse'da buluşacağını sanıyor. | Open Subtitles | والآن هي تعتقد انها ذاهبة للمرفأ لمُقابلة الرجل المثالي |
Evin yönetimini ele geçirebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد انها تستطيع ان تسيطر على المكان |
Cadıların onu bir iblise yem etmek için kumpas kurduğuna inanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد .أن الساحرات يتآمرن .لتغديتها للشيطان |
Oyununuzun hayatındaki her problemi çözeceğine inanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد بأن الشطرنج سيحل كل المشاكل التي في حياتها |
- Evet, ama rol yapamıyor. Aslında kocasının bunu yapmadığına inanıyor. | Open Subtitles | نعم ولكنها لا تمثل هي تعتقد حقاً أنه لم يفعلها |
Dostlarının büyüsüyle etrafı sarılıyken kusursuz vasıtayı bulup, onu kurban edip parçalarına ayırırsa öfkeli Tanrı'sının meydana çıkacağına inanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد أنها اذا وجدت "السفينة" المثاليـة التضحيـة والابادة جزء منه أو منهآ بينما يحاط ذلك بـ سحرها |
Benim hukuk firmasında çalışan ve kirasını ödeyen bir yetişkin olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | هي تعتقد أنني ناضجة أعمل في مكتب محاماة و أدفع إيجار |
Şimdi de eve ekmek getiren olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | والآ، هي تعتقد إنه بسبب هذه المحنة سيسمح لها بجلب الخنزير للبيت |