ويكيبيديا

    "هي تعلم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordu
        
    • O biliyor
        
    • olduğunu biliyor
        
    • farkında
        
    • Kız biliyor
        
    • haberi
        
    • de biliyor
        
    • olduğunu gayet iyi biliyor
        
    Ama erkek gibi davransa da babasının onun tek başına seyahat etmesine izin vermeyeceğini biliyordu. TED لكن هي تعلم ان والدها لن يسمح لها بالذهاب والسفر وحدها حتى لو كانت تتظاهر انها فتى
    Tehlikeli olduğunu biliyordu, ama bütün gün büyük sopalarını sallayan büyük adamları izlemek Samantha'ya çok fazla gelmişti. Open Subtitles هي تعلم انه خطر لكن في يوم مشاهدة رجال كبار شد مضاربهم الخشبيه الكبيره اثبت انه الكثير لسمانثا
    Bunu ben biliyorum, sen biliyorsun, O biliyor. Open Subtitles انا اعلم هذا و انت تعلم هذا و هي تعلم ايضاً
    - Ona evde olmadığımı söyle. - Baba, evde olduğunu biliyor. Open Subtitles ـ قل لها اني لست في المنزل ـ هي تعلم انك في المنزل
    Kız arkadaşın şarkı söylemek ve iyi vakit geçirmek istiyor ve bunun sizinle mümkün olmadığının farkında. Open Subtitles صديقتك تريد أن تغني و تستمتع و هي تعلم بأن ذلك مستحيل وأنتي في الفرقه
    Fotoğraftaki Kız biliyor olabilir. Nerede bulabilirim kızı, biliyor musun? Open Subtitles ممكن هي تعلم اين هو انت تعلم اين يمكن ان اجدها؟
    Sadece duyulmuş bir şey gibi değildi. Sanki ne dediğinin anlamını iyi biliyordu. Open Subtitles لا، إنه ليس بشيء متعلق بسماعها عنه بل هي تعلم ماذا تعني
    Küçük bir planlamayla, süpürgeden kurtulmanın bir yolunu bulacağını biliyordu. Open Subtitles هي تعلم أنه مع القليل من التخطيط, .يوجد طريقة لهزيمة مسؤول التأخر
    Durumunu elbette biliyordu, bu yüzden dolunayda onu uyutmak için bana gelip afyon ruhu istemişti. Open Subtitles هي تعلم بحالته,بالطبع ولذلك السبب تأتي لي من اجل مستحظر اللودانوم لأغواه خلال اكتمال القمر
    Açıkçası, o gerçekte senin nasıl biri olduğunu çok iyi biliyordu. Open Subtitles حسناً لقد كانت هي تعلم أي نوع من الأشخاص أنت
    Bunu yapınca sana zarar vereceğini biliyordu çünkü sen iyi birisin Kevin. Open Subtitles هي تعلم بأنها إذا فعلت هذا، سيؤلمُك لأنك رجلٌ طيّب، ياكيفن
    Sabah burada olan kadın bir şey biliyordu. Open Subtitles السيدة التي كانت هنا منذ قليل هي تعلم شيئاً
    O biliyor mu - kahve içtiğimizi? Open Subtitles هل هي تعلم بأننا نشرب القهوة سويةً؟
    Yalan söylemiyorum. O biliyor. Open Subtitles أنا لست كاذب,هي تعلم هذا
    Ateşli. Ateşli olduğunu biliyor. Dar pantolonlar giyiyor. Open Subtitles إنّها مثيرة، هي تعلم ذلك ترتدي ملابس ضيّقة جداً
    Çoğalıcılar için en büyük tehdidin sizin Eskiler'in bilgisini kullanarak yaptığınız kırıcı olduğunu biliyor. Open Subtitles هي تعلم,أكبر تهديد للمستنسخين قد علموا به,هي تقنية التشويش التي بنيتها بأستخدام معلومات قديمة
    Kafanda çizdiğin o toz pembe tabloyu canlandıramayacağının gayet farkında. Open Subtitles هي تعلم أنّها لا تمكنها مواصلة حياتها وفقًا للصورة الصغيرة الجميلة التي رسمتها لها في مخيّلتك.
    Kız biliyor ve sen gitmesine izin mi verdin? Open Subtitles هي تعلم , وأنت تركتيها تذهب؟
    - Diğer eleman da söylemişti. - Bundan haberi var yani. Open Subtitles أجل، هذا ما أخبرها الرجل الآخر إذن، هي تعلم بوجود المشكلة؟
    Marcy'nin rehabilitasyondan döndüğünü de biliyor. Open Subtitles هي تعلم أنت مارسي عادت من إعادة التأهيل
    - Ne halt olduğunu gayet iyi biliyor. Open Subtitles اهدأ بحقّ السماء هي تعلم فحوى الأمر بحقّ السماء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد