Şimdi, beni iyi dinle. Bütün bunlar bitmeden önce, ölmüş olacak. | Open Subtitles | الآن، إستمع قبل أن تنطفئ النيران ، هي سَتَكُونُ ميتة |
Ne yani, ruhu olacak ve suçluluk duygusu içinde acı mı çekecek? | Open Subtitles | هي سَتَكُونُ مدمَّرة بالذنوب مَع الروح وكُلّ هذا |
Yine yürüyemeyecek ama algılaması eskisi gibi olacak. | Open Subtitles | لكن بشكل إدراكي، هي سَتَكُونُ حادّة كما كان دائماً. |
Ancak, yine de bu dişi üç hafta kuluçkaya yatmak zorunda ve bu sürede çok savunmasız olacak. | Open Subtitles | مع هذا هذه الأنثى يَجِبُ أَنْ تحتضن بيضَها لثلاثة أسابيعِ وطوال هذا الوقتِ هي سَتَكُونُ ضعيفة جداً. |
Calypso düşmanımızdı, şimdi de düşmanımız olacak. | Open Subtitles | كاليبسو كَانَ عدونا ثمّ، هي سَتَكُونُ عدونا الآن. |
Uyandığında çok üşüyor olacak o yüzden bu battaniyeyi ver. | Open Subtitles | عندما تَستيقظُ، هي سَتَكُونُ حقاً، حقاً البرودة، لذا أنت فقط تَعطي هذه بطانيتِها. |
Ve biraz da şansın yardımıyla, Kısa bir süre sonra baş şüpheli olacak kayıp salam davasında. | Open Subtitles | وبأيّ حظّ، قريباً هي سَتَكُونُ المشتبه بهَ الرئيسيةَ في الحالةِ السلامي المفقودِ. |
Kontes Rosasco olacak! | Open Subtitles | هي سَتَكُونُ الكونتيسةَ روساسكو |
Bir saate kadar uçakta olacak. | Open Subtitles | هي سَتَكُونُ على الطائرة خلال ساعةِ. |
Benden çok daha iyi bir anne olacak. | Open Subtitles | هي سَتَكُونُ a أفضل بكثير أمّ مِنْ أَنِّي أبداً كُنْتُ. |
Bayan Grose size büyük bir oda vermek istedi... fakat dedim ki, "Sadece uyurken orada olacak. " | Open Subtitles | - نعم. السّيدة جروس أرادتْ إعْطائك غرفة كبيرة... لَكنِّي قُلتُ، "هي سَتَكُونُ هناك فقط وقت النوم" |
Aslında, O ünlü olacak. | Open Subtitles | حَسناً، هي سَتَكُونُ مشهورة. |
olacak. | Open Subtitles | هي سَتَكُونُ لَطِيفة. |
İyi olacak. | Open Subtitles | هي سَتَكُونُ لَطِيفة. |
- O iyi olacak. | Open Subtitles | - هي سَتَكُونُ لَطِيفة. |