Ve şurası da yatak odası, ki yatak odasının özelliği de şu. | Open Subtitles | و التي هنا، هي غرفة النوم و أليكِ الأمر حول غرفة النوم |
Oturma odası, kapılar ve zemin meşe, lambriler tik ağacıdır. | Open Subtitles | هذه هي غرفة الجلوس. أبواب البلوط الصلبة والأرضيات في جميع أنحاء المنزل. الماهوجني وينسكوتينغ في جميع الغرف. |
Bu Alman yemek odası olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تكون هذه هي غرفة الطعام الألمانية. |
Hizmetçilerin odası. Uşağın odası orada aşağıda. | Open Subtitles | وهذه هي غرفة الخادمات وغرفة الخدام في الأسفل هناك |
Arka tarafta yatak odam... bu da aynı oturma odası gibi. | Open Subtitles | -إنها غرفة نومي هناك -و هذه هي غرفة المعيشة |
Şu anda gördüğünüz de oturma odası. | Open Subtitles | و هذه هي غرفة المعيشة التي رأيتوها سابقاً, هذا كل شيئ. |
Burası misafir odası ama hiç misafirimiz olmadığı için her yer küf ve toz içinde. | Open Subtitles | هذه هي غرفة النوم الرئيسية للضيوف. لكنها متسخة و مليئة بالغبار لأنه لم نستقبل ضيوفاً أبداً. اعذريني. |
Burası cesetlerin işlem gördüğü Standartlar odası. | Open Subtitles | هذه هي غرفة المعايير التى يتم فيها فحص الجثة |
Burası oturma odası, gördüğün üzere ahşap döşemeli ve tavan işlemeli. | Open Subtitles | هذه هي غرفة الجلوس ترين الزهور الضارة و التاج المصاغ |
Burası haftalık toplantılarımızı yaptığımız konferans odası. | Open Subtitles | هذه هي غرفة الإجتماعات حيث نقيم اجتماعاتنا الأسبوعية |
Burası kontrol odası bütün niyetler ve amaçlar için, şehrin merkezi. | Open Subtitles | ...هذه هي غرفة التحكم لكلّ الأهداف والأغراض فهي مركز المدينة العصبي |
Burası cinayet odası, ismi böyle olsa gerek değil mi? | Open Subtitles | هل هذه هي " غرفة القتل" ؟ هذا ما تسميها؟ |
Burası da kimsenin kullanmadığı oturma odası. | Open Subtitles | هنا هي غرفة المعيشة و التي لا يستخدمها أي أحد |
Misafir odası. Burası kalacağımız yer. | Open Subtitles | هذه هي غرفة الضيوف هذا هو المكان الذي سننام به |
Tamam, tam buraya bak, burası oturma odası. | Open Subtitles | حسناً , انظر في هذا حسناً هذه هي غرفة المعيشة |
Çünkü eğer duysaydın, şu küçük odanın patron odası olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | لأنّكَ إن كنتَ كذلك، كنتَ ستقول ليّ أن الغرفة الصغيرة، هي غرفة الكلب الكبير |
Acaba hangisi Prosedür odası İki idi? | Open Subtitles | الآن , اي غرفة هي غرفة العمليات الثانية ؟ |
Ayrıca bu şehirde silah olan tek yer tam arkanda duran malzeme odası. | Open Subtitles | والمكان الوحيد في هذه البلدة الذي لازال فيه أسلحة هي غرفة المؤن التي خلفكِ |
Burası yatak odam Burası bebek odası. | Open Subtitles | هذه هي غرفة نومي وهذه غرفة المولود الجديد |
Bu alttaki dördüncü güvertedeki havalandırma odası. | Open Subtitles | هذه هي غرفة المروحة في الأسفل عند السطح الرابع |
- Babam birazdan gelir. - Çamaşırlık ne tarafta? | Open Subtitles | لكن أبي سيأتي قريباً - أين هي غرفة الغسيل؟ |