Bu kadınla işleri gerçekten batırdım, ve bunu düzeltmek için bu tek şansım. | Open Subtitles | لكنني فعلاً أفسد الأمور مع تلك المرأة وهذه هي فرصتي الوحيدة لإصلاح ذلك |
Lütfen, öğrenmeye mecburum. Bu benim tek şansım olabilir. | Open Subtitles | ارجوك انا اريد التعلم قد تكون هذه هي فرصتي الوحيدة |
Çocuklarımı tekrar görebilmek için tek şansım bu. | Open Subtitles | تلك هي فرصتي الوحيدة لرؤية أولادي ثانيةً قط |
Aslında kim olduğumu öğrenmek için tek şansım bu. | Open Subtitles | و هذه هي فرصتي الوحيدة كي أكتشف هويّتي الحقيقية |
Bu benim tek şansım. Bu işi aylardır planlıyordum. | Open Subtitles | هذه هي فرصتي الوحيدة لقد خططتُ لعدّة أشهر |
Bu flaş bellek... sahip olduğum tek şansım. | Open Subtitles | البيانات الموجودة على هذا القرص هي فرصتي الوحيدة |
Bugünün değerleri o yılın ölçümleri ile aynıysa bu durum, neler olup bittiğini anlamam için tek şansım olabilir. | Open Subtitles | لوكانتالقراءاتاليوممثلماكانتعندئذ... فربما تكون هي فرصتي الوحيدة لأعرف ما حدث |
-Neil, bu benim tek şansım. | Open Subtitles | هذه هي فرصتي الوحيدة. |
Bu benim tek şansım diyebilirim. | Open Subtitles | هذه هي فرصتي الوحيدة |
İşe yaraması için bu benim tek şansım. | Open Subtitles | هذه هي فرصتي الوحيدة... في النجاح |
Yarışma tek şansım. | Open Subtitles | المسابقة هي فرصتي الوحيدة |
Fawn'la tek şansım var. | Open Subtitles | هاذه هي فرصتي الوحيدة مع فاون |