Kilisenin gelip, bahçendeki yüzün bir mucize olup olmadığını incelemesini istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد ان تحضر الكنيسة الى هنا لترى الوجه الموجود في فنائك لترى اذا كان هو معجزة |
Bak,sadece kar marjlarını yükseltmek istiyor, sonradan telafi edecek tamam mı? | Open Subtitles | انظري,هي فقط تريد أن تتأكد بأن هامش الفائدة يرتفع -وبعدها ستهدأ,حسناً؟ |
Hakkımda bir sürü gereksiz şey öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد معرفة كلّ هذه الأشاء الغبية والعشوائية عنيّ |
Onun kim olduğunu önemseyip önemsemediğini bilmek istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد معرفة إذْ كنت تهتمّ بما فيه الكفاية لتدعها تعرف شخصيتك الحقيقيه |
Bu yüzden kendisiyle oynuyormuş gibi yapacak birini istiyor. | Open Subtitles | لذا هي فقط تريد شخص ما بأنّها يمكن فعل ذلك، كما تعرفين، في المسرّحية |
Yalnızca hoşçakal demek istiyor. | Open Subtitles | لا استطيع ان اساعدكما هي فقط تريد ان تودعك |
O öylece o söyler her şeyi olan bir adam istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد الرجل الذي هو ستعمل لا مهما تقول له ل. |
Onu bu işe karıştırmadan önce elimizdekileri görmek istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد أن ترى ما لدينا قبل أن توافق على المشاركة |
İsteyerek yapmadı. Sadece Leo'yu geri almak istiyor. | Open Subtitles | هي لم تعني ذالك هي فقط تريد أن يعود ليو |
Sadece seninle tekrar konuşmak için bir şans istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد فرصة كي تتحدث معك مرة اخرى |
O sadece sigorta primi konusunu dinlemek istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد ان تسمع بخصوص التأمين |
İşleri yavaştan almak istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد أخذ الأمور بروية. |
Catherine, annem sadece konuya dikkat çekmek istiyor. | Open Subtitles | "كاترين" انسي الأمر، هي فقط تريد لفت الانتباه. |
Saçının yapılmasını istiyor. | Open Subtitles | هي فقط تريد تصفيف شعرها |