Oda ve içindeki her şey tam olarak bulduğumuz gibi. | Open Subtitles | تلك الغرفة و كل شيء فيها هي كما وجدناها تماماً |
Neyse ki hepimiz gibi... güzel bir kadın da, onu görene kadar ne istediğini bilmez. | Open Subtitles | لحسن الحظ . الحقيقة هي كما هو حال الباقي حتى المرأة الجميلة لا تعرف ماذا تريد حتى تراه |
Çiçekler, göründüğü gibi barış amaçlı olabilir. | Open Subtitles | عدى عن حقيقة أن الزهور هي كما تبدو ببساطة .. عرض سلام |
İkinizin sandığım gibi bir ilişkisi mi var? | Open Subtitles | ..هل هناك علاقة بينكما أنتما الإثنان وهل هي كما أعتقد؟ |
Tahminimizden uzun sürdü ancak sonuç beklediğimiz gibi. | Open Subtitles | لقد استغرق الأمر أطول مما توقعنا لكن النتيجة هي كما توقعناها. |
Onun gibi ineklerle böyle rahatsız oluyorsun işte Güzel bir sürpriz oldu. | Open Subtitles | القوانين هي كما تعرفها كيف أمكنك تجاوزها هكذا .. |
O benim için bir anne, bir arkadaş, ve hepsi bir arada Meksikalı bir işçi gibi. | Open Subtitles | هي كما لو انها ام وصديقة وعاملة مكسيكية كل ذلك في شخص واحد |
Ama şu anki konuşmamız, tam da tahmin ettiğim gibi oldu. | Open Subtitles | .. لكن هذه المحادثة هي كما تخيلت الثانوية عليه |
Onun beni kabul ettiği gibi ben de onu böylekabul ettim. | Open Subtitles | ويجب ان اقبل بها كما هي كما أطلب منها ان تقبل بي |
Babanızın da dediği gibi atlatmanın tek yolu birbirimize destek olmak. | Open Subtitles | و طريقتنا هي :كما قال والدكما مؤخراً بالتآزر معاً |
Görsel efektler, tüm illüzyonların prensiplerine dayanır: varsayım, şeyler onları bildiğimiz gibidir; tahmin, şeyler beklediğimiz şekilde davranır ve gerçek bağlamı, bildiğimiz kadarıyla dünya tecrübemiz, dünya ölçeği gibi. | TED | التأثيرات المرئية مبنية على أساسيات كل الأوهام: افتراضات، الأشياء هي كما نعرفها؛ تخمينات، أشياء سيكون سلوكها كما نتوقع؛ والسياق في الواقع، معرفتنا عن العالم كما نعرفه، كالميزان. |
Özellikle de benimki Tam olması gerektiği gibi | Open Subtitles | خاصةً حياتي و التي هي كما ينبغي أن تكون |
Özellikle de benimki Tam olması gerektiği gibi | Open Subtitles | خاصةًحياتي و التي هي كما ينبغي ان تكون |
Başkaları gibi bir kadın değil. | Open Subtitles | هي كما تعرف امرأةٌ ليست ككل النساء |
Sanki fünyeleri varmış gibi, evet, fünye, binayı yıkmak için yerleştirilmiş, Bum, Bum Bum! | Open Subtitles | هي كما لو أنَّ كان هناك مفجراتَ، زَرعتْ في البنايةِ... |
Bir yerde duymuştum, % 95 kişi seni kendini gördüğün gibi görüyormuş. | Open Subtitles | أتعلمين أني سمعت أن 95% مما يراك الآخرين به هي كما ترين بها نفسك |
Bu endüstri eskisi gibi değil. | Open Subtitles | صناعة النشر هي كما من المفترض ان تكون |
Ve mesaj, sizin tahmin edebileceginiz gibi, "Buraya gel. | TED | و الرسالة، هي كما تتخيلون، "تعالي هنا. |
İstediğiniz gibi birinci katta. | Open Subtitles | و هي كما طلبت في الطابق الأول |
İşte buradalar! Dediğim gibi ayakkabı kutusundalarmış. | Open Subtitles | هذه هي كما أخبرتك عنها |