O bana hiç böyle bir şey söylemedi. Böyle bir durum olsa, anlatırdı. | Open Subtitles | هي لم تقل ذلك ، نحن مقربون جداً ، كانت لتخبرني |
Ve merak ediyorsan, hayır bir şey söylemedi. | Open Subtitles | ولا، هي لم تقل أيّ شئ، إذا ذلك ما أنت تسأل نفسك. |
Tam olarak bir şey söylemedi ama oradan başka yerlere uğramayı da düşünüyor. | Open Subtitles | - هي لم تقل في الواقع لكنها تعتزم على جعل توقفين من التوقفات الأخرى على طول الطريق |
Bana bu konuda bir şey söylemedi. Ben gidip onunla konuşayım ve sonra biz--- | Open Subtitles | هي لم تقل لي شيئا كهذا في الصباح ، الافضل أن أذهب للتحدث اليها - فرانـك أرجوك انتظر لحظة - |
Yani görevi hakkında sana bir şey söylemedi? | Open Subtitles | -إذا هي لم تقل اي شيء لك حول مهمتها ؟ لا لماذا؟ |
Sana öyle bir şey söylemedi. | Open Subtitles | هي لم تقل شيء من هذا القبيل لكِ . |
Neden bir şey söylemedi? | Open Subtitles | لماذا هي لم تقل أي شيء؟ |
Başka bir şey söylemedi. | Open Subtitles | هي لم تقل أكثر |
Başka bir şey söylemedi. | Open Subtitles | هي لم تقل أكثر |