ويكيبيديا

    "هي مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibidir
        
    • sanki
        
    • gibi bir şey
        
    • gibiler
        
    Lezbiyenlerin gücü ve ayakkabıları Wall Street borsacıları ve sigaraları gibidir. Open Subtitles مثليات الطاقة وأحذيتهم هي مثل السماسرة في وول ستريت والسيجار بهم.
    Bu şu yüzdendir ki kurumlar kocaman bir okyanus gibidir ve siyaset onun 20 cmlik en üst yüzeyi gibidir. TED هذا لأن الحكومة هي مثل محيط كبير والسياسة هي طبقة الست إنشات فوقها.
    Ya da aynı fikirden yola çıkarak CNC makinesini düşündüğümüzde, bu da kontrplakları kesebilen daha büyük bir yazıcı gibidir. TED أو نفس الفكرة هنا، والتي هي لآلة التصنيع بالكمبيوتر، والتي هي مثل طابعة كبيرة يمكن أن تقص صفائح من الخشب الرقائقي.
    sanki bütün o düşünceler gelmeye devam ediyor. Open Subtitles هي مثل كلّ هذه الأفكار فقط إستمرّت بالمجيء.
    Bu sanki "Evet" için bir kere, "Hayır" için iki kere gibi bir şey mi? Open Subtitles هل هي مثل, واحد تعني نعم , واثنان تعني لا
    kamp kurmak gibi bir şey. TED إذاً هي مثل خيمة المركز الرئيسي لتسلق قمة إيفيرست
    'Ben bir antrenorum' gibi bir şey bu, ve sen de en büyük yönlendirilebilir bir güçsün. Open Subtitles هي مثل أنا الحافلة، وأنت أفضل ترسل القوّة أبدا.
    Ama bunlar kulüp gibiler. Araçları, alanı, tecrüblerini paylaşıyorlar. TED وهذه العوالم هي مثل الاندية يتشارك فيها الاعضاء بالادوات .. بالافكار .. بالمساحات وبالخبرات حول ما يمكن صنعه
    Şiirin öğeleri, bir insanı diğerlerinden ayıran özellikleri, kişiliği gibidir. TED التفاصيل في القصائد هي مثل الخصوصيات، والشخصيات، التي تميز الناس عن بعضهم البعض.
    İlişkiler köpekbalığı gibidir sürekli ilerlemek zorundadır, yoksa ölür. Open Subtitles العلاقة كما أعتقد هي مثل القرش عليها أن تتحرك باستمرار إلى الأمام وإلا فستموت
    Ona hayır diyemezsin, likrayla kaplanmış spor salonu ikramı gibidir... Open Subtitles أنت لا تستطيع قول لا إليها. هي مثل غطاء، متعة الجمنازيوم.
    Kaplan şeritleri parmak izi gibidir bütün kaplanlarda bu izler benzersizdir. Open Subtitles خطوط النمر هي مثل بصمات الأصابع، و لا نمرين لها نفس نمط من المشارب.
    Cennetin Krallığı saklı bir hazine gibidir bir adam onu bulduğunda, bunu saklar. Open Subtitles مملكة الجنة هي مثل كنز مخبأ بحديقة إن وجده الإنسان يختبئ
    Yerfıstığı gibidir ama içinde kaju fıstığı var. Open Subtitles هي مثل الزبدة مخلوطة بالفستقِ، لكن باللوزِ.
    Bakın, bu taşlar bir sınır gibi sanki antik bir uyarı gibi. Open Subtitles أنظر, هذه الأحجار هي مثل الحواجز مثل علامة تحذير قديمة أو شيء كهذا.
    sanki kolluklar doğru karar verebilmemizi engellediler. Open Subtitles - هي مثل عصاباتِ الذراع تُؤثّرُ -على قدرتِنا للقيَاْم باختيارات عقلانيةِ.
    Dolunay olduğunda, sanki olaylar 10 katına çıkıyor. Open Subtitles عندما القمر كامل، هي مثل أوقات عشر.
    Ama kimseye söyleme, çünkü bu deney gibi bir şey, bu yüzden... Open Subtitles لكن لا يُخبرُ أي واحد، لأن هي مثل تجربةِ، لذا...
    - Karısı gibi bir şey, değil mi? Open Subtitles هي مثل الزوجة ،صح؟ نعم.
    Fakat bu uygulamalar sadece tüketiciler olmadığımızın, devlet kurumlarının vergi ödeyip ve hizmet alan tüketicileri olmadığımızın dijital hatırlatıcıları gibiler. TED لكن هذه التطبيقات هي مثل منبهات رقمية أننا لسنا فقط مستهلكين، ولسنا فقط مستهلكين للحكومة، ندفع ضرائبنا ونستفيد من الخدمات.
    Sebep ise -- bu nanomateryaller iki uçlu kılıç gibiler. TED والسبب هو، أن تلك المواد متناهية الصغر هي مثل السلاح ذو الحدّين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد