Bu demek oluyor ki dışarda ikimiz olduğu gerçeğini saklamak için öldürmeye niyetli biri var. | Open Subtitles | وذلكَ يعني بأنّ هُناك شخصٌ ما في الخارج مستعدٌّ للقتلِ ليُخفي حقيقة وجود إثنين منّا. |
Ve sen kapıda duruyorken orada biri varsa-- | Open Subtitles | النوافذ كانت مُغلقة ، وأنتِ تقفين جوار الباب ، إذا كان هُناك شخصٌ... |
Yani, biri bunu alıp, duvarına asarsa rahatlayamayabilir. | Open Subtitles | إذًا , إن كان هُناك شخصٌ مَا سيشتري هذه ويُعلِّقُهاعلىحائطه... ربما لا يكون بمقدوره الإسترخاء. |
Lütfen, bu evde biri var. | Open Subtitles | أرجوك، هُناك .شخصٌ ما في هذا المنزل |
Atlantis mi? Yoksa geride bıraktığın biri mi? | Open Subtitles | أطلانتيس) أم أنّ هُناك شخصٌ تركته خلفكَ) |
biri var. | Open Subtitles | هُناك شخصٌ واحد. |
İşin aslı, beni öldürmeye çalışmamış biri eğer varsa, bu kesinlikle o. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} حقيقةً، هُناك شخصٌ لمْ يحاول أن يقتلني، لقد كانت هي. |
Kurtarılmasını istediğim biri var. | Open Subtitles | هُناك شخصٌ أُريدُ إنقاذه |
Orada biri mi var? | Open Subtitles | هل هُناك شخصٌ مَا ؟ |