Şu parlak ayakkabılarına işemeden bir an önce buradan gitmeyi. | Open Subtitles | أريد الذهاب من هُنا قبل أن أمرغ أحذيتكم تُرابًا |
Hepimiz kızarmadan önce buradan çıkmamız lazım. | Open Subtitles | علينا الخروج من هُنا قبل أن ينتهي أمرنا. |
Şeklimiz ve rengimiz kaybolmadan önce buradan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هُنا قبل مرحلة التقطيع |
30 dakika önce burada buluşmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | كانَ من المفترض أن يلقاني . هُنا قبل نصف ساعة |
Bu yüzden, hikayenin başladığı yere, Kudüs'e... yaklaşık 2000 yıl önce burada yaşayan insanlara bunun ne ifade.. | Open Subtitles | لِذا قدمت إلى المكان الذي بدأت القصة فيه .القـــــدس لمحاولة فهم مالذي عناه الأمر .للبشر الذين عاشو هُنا قبل ألفي عام |
Biz daha taşınmadan önce burada olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أنّه هُنا قبل أن ننتقل للمنزل حتّى. |
Şeklimiz ve rengimiz kaybolmadan önce buradan kurtulmalıyız. | Open Subtitles | علينا الخروج من هُنا قبل ألا نُصبح أشكال أو ألوان! |
Frances Booth yaklaşık bir saat önce buradan geçerken görülmüş. | Open Subtitles | يُقال بإنهم رأو (فرانسيس بوث) تمُر من هُنا قبل ساعة |
Üç yıl önce burada oğlumu kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت ابني هُنا قبل ثلاث سنوات. |
Rodney'le yarım saat önce burada buluşacaktık. | Open Subtitles | من المفترض (رودني) أن يلتقيّ بيّ هُنا قبل نصف ساعة. |
Kent Springfield'deki asistan adli uzmanlığın başına geçmeden önce burada rotasyonunu yapıyor. | Open Subtitles | لقد كان يقوم (كينت) بالمناوبة هُنا قبل ان تتولها... كمُساعد لطبيبٌ شرعي. |