"وآي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ve

Sonra kilitli dolaplara gidip saatinizi, iPhone'unuzu, iPod'unuzu, bilgisayarınızı ve dijital, elektronik her şeyinizi koyuyorsunuz.
ثم تتجه نحو الخزائن لتضع ساعتك والآي فون وآي باد وحاسوبك المحمول وكل جهاز رقمي أو إلكتروني.

Baba, biliyor musun Microsoft ve IBM gibi markalarla yarışmak nelere mal olur?
أبي، أتعرف ماذا يتطلب الأمر لمنافسة ميكروسوفت وآي بي إم؟

Babam 17 yaşımdayken öldü. Annem ve ben 5 parasız ortalıkta kaldık.
مات أبّي متى أنا كنت 17, سنه كنّا لوحدنا أمّي وآي

Üzgünüm, sizden yardım istemeye geldim ve gidebileceğim başka bir yer yok.
أنا آسف، لكن أجيء إليك ل ساعد وآي عنده ليس في أي مكان ما عدا ذلك أن يذهب.

Bu muhteşem makinayı görmeye sürü şeklinde geliyorlardı bütün bu renkleri yaratan 62 chip ve entegreleri görmeye.
حشود منهم قدمت لترى هذه الآلة الرائعة التي تحوي 62 شريحة وآي سيز تجعل الآلوان تظهر

ve şu sonuca vardım. İşverenle işçi arasındaki duygusal ilişkinin başarı şansı pek azdır.
وآي تَعرّفَ عليه الذي مستخدم ربِّ عمل رومانسيةِ

Tabii ki de sonra etrafa bakınmaya başladım ve bunu en sevdiği ceketinin cebinde buldum.
بالطبع، ثمّ بدأت النظر الشاملة وآي .. . وجد هذا في الجيب معطفها المفضّل.

Hayatımdaki anlatmaya değer her hikaye Ben ve Louis diye başlıyor.
كلّ قصّة في حياتي تستحقّ إخبار البدايات بالكلمات لويس وآي .

ve bana zekam, fikirlerim için saygı duyması gerektiğini söyledim, vücudum için değil, ve olur dedi,
وآي أخبرَه لإحتِرامي لرأيي و أفكاري ولَيستْ نظراتَي، وهو قالَ موافقةً.

20,000 dolar borçluyum ve hâlâ giriş parasını denkleştiremedim.
أَلْصقُ 20,000 وآي ما زالَ يَحْصلُ على ممنوع الدخول أجر.

Dürüst olmak gerekirse, onun tüm vaktine el koymuş durumdasın, ve...
لِكي يَكُونَ عادلَ، أنت كُنْتَ إحتِكار كُلّ وقتِها وآي .. .

İrademe hakim olamadım ve viski içmeye başladım.
أنا خَذلتُ حارسي، وآي .. . شَربَ ويسكياً.

Mulder, gözlerini kapatmanı ve şunu düşünmeni istiyorum. "Ev gibisi yoktur."
مولدر، آي يريدك أن تغلق عيونك وآي يريدك للإعتقاد إلى نفسك "ليس هناك مكان مثل البيت."

ve ben bir 64.
وآي .. . صباحا واحد تشيروكي رابع وستّون...

Daphne ve ben bizim evde romantik bir gece geçireceğiz. Bu kadar da değil.
دافن وآي سَيكونُ عِنْدَهُما a مساء رومانسي في شُقَّتِي.

Etrafı toparlıyordum ve...
أنا كنت أعدّل فوق وآي .. . وجد شيءا.

Bilirsin, biz gerçekten, yanlış ayakla... işe başladık. ve ben...
تعرف، نحن حقا , نزل حقا على القدم الخاطئ، وآي .. .

ve 90 poundluk sıkıştırılmış havamız kaldı, sistemde olanın hepsi bu kadar, ve ben bunu yüzeye çıkmak istediğinizde kullanıp kullanmamak konusunda tereddütlüyüm, çünkü... nefes almak için başka havamız yok.
وبأنّنا نشوّف 90 باون من الهواء المضغوط ما زال يسار في النظام , وآي .. .

ve babam beni ve annemi almak için itfaiye istasyonunundan erken çıkmıştı.
وأَبّي تَركتْ محطّةُ الإطفاء مبكراً لإلتِقاط أمِّي وآي .

Babanın kim olduğunu ve olanları anladığında ve ben....ben bunca zamandan sonra kendimi sana anlatmaya borçlu hissediyorum.
عندما تُدركُ مَنْ أبّاكَ كَانَ، الذي نَقلَ، وآي .. .