Fakat daha henüz yüz yıl önce ilk kaşifler iç kesimlere yürüyüp yeryüzündeki en yüksek, kuru ve soğuk bölgeyle karşılaştılar. | Open Subtitles | إلا أنه منذ مئة عام فحسب وطأ أوائل المكتشفون اليابسة ووقفوا وجهاً لوجه أمام أعلى وأجفّ وأبرد إقليمٍ على كوكب الأرض |
Fakat daha henüz yüz yıl önce ilk kaşifler iç kesimlere yürüyüp yeryüzündeki en yüksek, kuru ve soğuk bölgeyle karşılaştılar. | Open Subtitles | إلا أنه منذ مئة عام فحسب وطأ أوائل المكتشفون اليابسة ووقفوا وجهاً لوجه أمام أعلى وأجفّ وأبرد إقليمٍ على كوكب الأرض |
Cuma, parçalı bulutlu ve soğuk, pazar ise açık. | Open Subtitles | الجمعه، جو غائم جزئياً وأبرد ، وجو صافي يوم الاحد |
Jüpiter ve Satürn'den çok daha küçük ve soğuk bir dünya. | Open Subtitles | عالم أصغر عدة مرات وأبرد "مـن "المشـتري" و"زحــل |
Şili kıyıları en azgın ve soğuk denizler tarafından hırpalanıyor. | Open Subtitles | تضرب شواطئَ (تشيلي) ببعض من أعنف وأبرد البحار. |