Her zaman üç top dondurmalı çikolatalı soda ısmarladığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت دائماً ما أطلب شوكولاتة بالصودا بثلاث مغارف |
Muayene ettiğim hastaları hatırlıyorum. | TED | وأتذكر أنني لاحظت شيئًا في صفات المرضى الذين أشرف عليهم. |
Ve El Cezire ofisinde seyrederken hatırlıyorum kendime dedim ki, "vav, bu iğrenç. | TED | وأتذكر أنني رأيتها في مكتب الجزيرة وقلت في نفسي، " وااو، ذلك فظيع. |
Ve içimden Daffy, kulağa kırıcı geliyor, dediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني أفكر بأنني قد قلتها دافي, هذا يبدو قاسٍ قليلاً |
Ve sol elimle kemer tokamı kavradığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني قبضت بيدي اليسرى على مشبك حزامي |
Ve ölümün manasını tamamen kavrayamadığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني لم أكن أفهم بشكل كامل معنى الموت |
Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: | Open Subtitles | بالحراراة الخارجة من أجسامهم, وأتذكر أنني كنت أفكر |
Yıllar sonra, hala hatırlıyorum: Annem hakkında yazıyordum. "Neden ağladın" diye sormuştum. | TED | وأتذكر أنني بعد سنين من تلك الحادثة، كنت أكتب عن والدتي، وسألتها، "لماذا بكيتي حينها؟" |
hatırlıyorum, o zaman 62 yaşındaydım. Bana "Kaç yaşındasın." demişti. | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت ثم 62 ، كوس ، قال : "كم عمرك الآن؟" |
Çok üzgün ve çok kızgın olduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت حزية جدّا و غاضبة جدّا |
hatırlıyorum da, bunun son olduğu düşündüm. | TED | وأتذكر أنني فكرت، هاذا هو. |
Konserlerimin birinde, sahnedeydim, seyircilere doğru uzandım ve gördüğüm son şey, genç kahverengi bir surat, bir sonraki gördüğüm şey ise gözlerime bazı kimyasal maddeler atıldığı oldu ve göremediğimi ve gözlerimin sulandığını hatırlıyorum. Yine de şarkıya devam ettim. | TED | أتذكر في واحدة من الحفلات الموسيقية، كنت على خشبة المسرح، وملت ناحية من الجمهور وآخر شيء رأيته هو وجه شاب بني اللون، والشيء التالي الذي أعرفه نوعًا ما أنه تم إلقاء مواد كيميائية على عيني وأتذكر أنني لم أستطيع رؤية أي شيء فعلاً وكانت عيناي تدمعان ولكنني واصلت الغناء على أي حال. |
Sabah uyandım ve "burada olacak mı, olacak mı", diye düşündüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | واستيقظت صباح ذلك اليوم ، وأتذكر أنني كنت أفكر ، "هل كان سيصبح هنا ، هو انه سيصبح... |
Seni hatırlıyorum | Open Subtitles | مرة أخرى ، وأتذكر أنني كنت |
Ve ona baktığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني نظرت إليه |
"Geleneksel spor dallarında olmasa da" "yine de başardım" diye düşündüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت أفكر في نفسي، "حسنا، أنا لم أكن قادرا على القيام بذلك في الأزياء التقليدية، لكني لم اكن قادرة على القيام بذلك ". |
Ve şunu, sorduğumu hatırlıyorum... | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت أسأل، |
Ben de ona şöyle dediğimi hatırlıyorum; "Evet. | TED | وأتذكر أنني أجبته: "نعم. |