| Böyle bir teknoloji daha da fazla kişinin uğraşmasını sağlayacak, ve sizlerle önümüzdeki günlerde ilgili alanlara nasıl uygulayabileceğimiz hakkında konuşmak için sabırsızlanıyorum. Teşekkür ederim. | TED | هذا النوع من التكنولوجيا يسمح لمزيد من الناس باستعمالها وأتطلع إلى التفاعل معكم أنتم خلال الأيام القليلة القادمة حتى أرى كيف يمكن تطبيق هذا على كل المجالات الخاصة بكم. شكرا لكم. |
| İyi geceler, seni özledim ve yarın görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ليلة سعيدة أفتقدكِ وأتطلع لرؤيتكِ غداً |
| Seninle tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | وأتطلع إلى لقائكم. |
| Bak, güzel vakit geçiriyoruz birbirimize eşlik etmek güzel geliyor, onu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | إسمعي، نقضي وقتاً طيباً معاً، نتمتع بشراكة بعضنا البعض، وأتطلع لرؤيتها. |
| - Yeniden yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | وأتطلع لفعل ذلك مجدداً في القريب العاجل |
| Bu gece seninle otelde görüşmeyi, dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | وأتطلع إلى انظر لنا هذه الليلة في الفندق. |
| Herneyse, ben yeni biriyim ve geleceği iple çekiyorum. | Open Subtitles | المهم، أنا رجل جديد وأتطلع إلى المستقبل. |
| Sana tamamen sahip olmak için sabırsızlanıyorum Sevgilerle, Anne | Open Subtitles | وأتطلع بشغفٍ لرحلتنا.. |
| Kendisi kampanyalardan büyük keyif alıyor, ve bugün ilerleyen saatlerde onunla birlikte Iowa'ya dönmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | تستمتع بالحملات الانتخابية وأتطلع للعودة لـ(أيوا) برفقتها لاحقاً اليوم |
| Ayrıca sizinle çalışmak için sabırsızlanıyorum, Yardımcı General Edward. | Open Subtitles | وأتطلع للعمل معكم نائب الجنرال (إدوارد) |
| Rahatladım, zira Miami Alaycısı artık vatandaşlarımız için bir tehdit oluşturmuyor ve ben hayatımın işine dönmek için sabırsızlanıyorum bana tepeden bakan bu gülünç suçlamaların gölgesi olmadan. | Open Subtitles | "أنا مرتاح بأنّ..." "موبّخ ميامي) لم يعد) تهديد لمواطنينا" وأتطلع قُدمًا بالعمودة لحياتي العملية... |
| - Yeniden yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum. | Open Subtitles | وأتطلع لفعل ذلك مجدداً في القريب العاجل |
| Seni görmeyi de sabırsızlıkla bekliyorum Damian. | Open Subtitles | وأتطلع لرؤية المزيد (منك يا (داميان |
| Şirketin büyümeye devam etsin inşallah ve ben de bize ibadet etmek için katılacağın günü dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | ادعو أن تستمر شراكتنا بالإزدهار وأتطلع شوقاً نحو اليوم الذي تنضم إلينا في العبادة |
| Bunu yüzünüze silah doğrultmadan kanıtlamayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | وأتطلع إلى إظهار ذلك لكم بدون تهديدكم بأي سلاح |
| Ben de dört gözle bekliyorum inan | Open Subtitles | وأتطلع لنيل لسعة في القسم السفلي |
| Benim için ifade edemeyeceğim kadar anlamlıydı ve bir dahaki seferi de iple çekiyorum. | Open Subtitles | لقد عنت أكثر مما يسعني قوله وأتطلع للمرة القادمة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 