Avcılar onu yakalayıp bizim bakım evimize getirmişlerdi. | Open Subtitles | بعض الصيادين أمسكوا بها وأحضروها إلى جمعيتنا |
Önce iki kişinin gözlerini bağladıklarını sonra da onu öldürmesi için buraya getirdiklerini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن هناك شخصين آخرين قاموا بربط عينيها... وأحضروها له ليقوم بقتلها... |
onu buraya getirmişler ve bu haline dönüşmüş. | Open Subtitles | و... وأحضروها إلى هنا ، و... وهذا ما أصبحت عليه |
Herkesi ve onu buraya getir. | Open Subtitles | أحضروا جميع المقاتلين ! وأحضروها إلى هنا |
Ve çıkarın onu, Gücü Her Şeye Yeten'in huzuruna. | Open Subtitles | وأحضروها أمام الله القدير |
Kızım için sahte bir ölüm ayarlayıp onu Los Angeles'a götürdüler. | Open Subtitles | لقد لفقوا موت ابنتي وأحضروها إلى (لوس أنجيلوس) |
Sonra onu ta bu kasabaya kadar getirmişler mi? | Open Subtitles | وأحضروها إلى هذه البلدة |
Bana getirin onu. | Open Subtitles | وأحضروها إليّ |
onu buraya getirdiler. | Open Subtitles | وأحضروها لهنا |