Bazen birkaç çocuk gelip hayalleri ve umutlarıyla ilgili beynimi kemiriyor. | Open Subtitles | أحياناً يأتي أحدهم ويجلس معي... ويزعجني بحديثه عن آماله وأحلامه. |
Bir yerde oturup Axl'ın hayalleri ve umutları hakkında konuşuruz sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أننا سنحظى بوقت لنجلس مع (أكسل) ونتعرف على آماله وأحلامه |
Umutlarını ve hayallerini anlatırken onu dinleyip destekleyen de işine odaklanmasını sağlayan da benim. | Open Subtitles | أنا من أخبره أنه رائع. أنا من شجعه واستمع إليه بتحدث مراراً عن آماله وأحلامه. |
Birisinin umutlarını ve hayallerini yıkmak için bir yol arıyorsan, evet öyle. Peki ya senin? | Open Subtitles | فقط إذا اعتبرتِ تدمير آمال أحدهم وأحلامه ليلة عصيبة |
Bütün umut ve hayallerini bir gün peşinden gelecek oğluna bağlamak ve aile işini ona devretmek... | Open Subtitles | وضع جميع آماله وأحلامه على ولده الذي سيتبع خطاه يوماً ما |
O berbattır. Umutlarını ve hayallerini bilmelisiniz. | Open Subtitles | تَحتاجُ لتعرف آماله وأحلامه. |
Ve grup bunu batırıp kendine göre her şeyi yontmak istedi ve müzikali Charlie'nin elinden alıp bütün umutlarını ve hayallerini yıktı. | Open Subtitles | العصابة تريد أن تعبث معي و تجعل هذه المسرحيّة خاصة بهم ويقوموا بأخذها من (تشارلي) و يقوموا بتحطيم آماله وأحلامه |
Bütün umutlarını ve hayallerini sana yığdı. | Open Subtitles | لقد وضع كل آماله وأحلامه بك |