Genç ve mankafa olmanız ve de herhangi bir yere gidiyor olduğunuz gerçeği haricinde. | Open Subtitles | جزء من هذه الطاعة مردوده إلى كونك جندى حديث السن وأخرق |
Aşikar ve acemice. Bu ikimizin arasında. | Open Subtitles | الأمر شفاف وأخرق هذا بيني وبينك |
O kadar ilkel ve sakar ki! Çok tehlikeli. | Open Subtitles | بدائيّ للغاية وأخرق وفائق الخطورة. |
Annemin dediğine göre, babama eğlenceli aptal ve o etraftayken her şeyi daha büyük hissettirdiği için aşık olmuş. | Open Subtitles | ...أمي تقول إنها أحبت أبي لأنه كان مرحاً وأخرق وكل شئ يبدو أكبر عندما يكون متواجد |
Yani, yaşlı ve sakarım. | Open Subtitles | ..هما.. حسناً, أنا كبير السن وأخرق |
Aptallık ettim ve dün saçmaladım. | Open Subtitles | كنت أحمق وأخرق بالأمس |
Sen kabasın and saygısızsın ve haddini bilmiyorsun ve ben gidiyorum. | Open Subtitles | أنت وقح وأخرق وأنا سأرحل الآن |
Harika. Şimdi Julie tuhaf, zayıf ve zavallı olduğumu düşünüyordur. | Open Subtitles | رائع، أرجح أن (جولي) تجدني الآن شخصاً غريب الأطوار ومثيراً للشفقة وأخرق |
Başına buyruk, tehlikeli ve ayrıca dangalak biri o. | Open Subtitles | إنّه شخص متجاوز وخطير وأخرق |
Kandırılmış, çılgın budala, ve... | Open Subtitles | وأخرق, وغبي مجنون, و |
ve annemin kurallarının üzerine mi tüküreyim? | Open Subtitles | وأخرق قوانين والدتي ؟ |
Eksantrik bir kişiydi sosyal açıdan tutuktu ve genelde insanlarla anlaşamazdı ama günün sonunda ona hayran olurduk. | Open Subtitles | -عادة ما تكون مُرادفات لـ"صعب المراس ". -حسناً، كان غريب أطوارٍ مُتقدّم ، وأخرق إجتماعيّاً في بعض الأحيان، لا يفهم طباع الناس دوماً، |