Burnunda ve kulaklarında donma belirtisi var. | Open Subtitles | حسناً لديه نوبة صقيع حادة في أنفه وأذنيه |
Burun delikleri ve kulaklarında sinek larvaları görüyorum. | Open Subtitles | وأرى بعض الخلايا الطائرة في أنفه وأذنيه |
Artie dinle, doktorların dediğine göre ayak parmaklarında ve kulaklarında soğuk ısırması var ama Ithaca bir sıcak hava dalgasının etkisinde. | Open Subtitles | أرتي) الطبيب يقول أن لديه أثار الصقيع) على أصابع قدميه وأذنيه ولكن (إيتاكا) تمر بموجة حر شديد |
Adamın kanı karıncalar tarafından, gözleri ve kulakları Güneş tarafından, ...aklı ise Konuşan Tanrı ve Polen Çocuk tarafından bir araya getirilir. | Open Subtitles | يتم جمعها من قبل النمل دمه ، عينيه وأذنيه من قبل أحد ، عقله من خلال الحديث الله وصبي اللقاح. |
Şapkasını aşağıya kadar çekerek giyer ve kulakları onu zor duruma sokardı. | Open Subtitles | لبس قبعته مشدودة للأسفل بقوة وأذنيه برزت للخارج |
Onun gözleri ve kulakları olacaksın. | Open Subtitles | ثم ستكون عينيه وأذنيه |
Gözleri ve kulakları benziyor. | Open Subtitles | عيناه وأذنيه مشابهة |