Ve ben de bu durumla bir sorunun olmadigindan emin olmak istedim. | Open Subtitles | وأردت التأكد هل ستكون على مايرام ولاتمانع ذلك؟ |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bağrışmalar duydum ve bir sorun olmadığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا آسف على التطفل ولكننى سمعت صراخ وأردت التأكد |
Sana bir mektup yazdım ve aldığına emin olmak istedim. | Open Subtitles | كتبنا لكِ رسالة وأردت التأكد بحصولكِ عليها |
Dinle, oyun makinasının orada senden kaçtığım için üzgünüm, ...ama seni düşünmekten kendini alıkoyamıyorum, ...ve cumartesi gecesi bowling salonuna geleceğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | اسمع ، أعتذر لأنني هربت من الصالة لكنني لم أتوقف عن التفكير فيك وأردت التأكد من أنك ستأتي إلى البولينغ يوم السبت |
Herkes görüşeceğini söylüyor ve ben de görüşeceğimizden emin olmak istedim. | Open Subtitles | الجميع يظل يتحدت عن البقاء على إتصال، وأردت التأكد من أننا سنفعل. |
Dedikoducu Kız bir sürü şey yazıp duruyor ve incinmediğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | فتاة النميمة تنشر الكثير من الأشياء ..وأردت التأكد من أنها لن تؤذيك |
Gitmeden önce ihtiyacın olan her şeye sahip olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | وأردت التأكد أن لديكِ كل ما تريدين قبل أن أرحل. |
Uzaklaştırılmanı duydum, iyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | سمعت بأمر إيقافك وأردت التأكد أنك بخير |
Ne olduğunu duydum. İyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | سمعت ما حدث وأردت التأكد أنك بخير |
Nada olmadığını biliyordum ve bunu herkesin bildiğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | -علمت بأنكِ لستِ فاشلة وأردت التأكد أن الكل يعلم ما اعلمه، أيضاً |
- Unutmadığından emin olmak istedim. | Open Subtitles | وأردت التأكد أنكِ لم تنسي لم أنسى |
Önce emin olmak istedim. | Open Subtitles | وأردت التأكد أولاً |
Ve emin olmak istedim. | Open Subtitles | وأردت التأكد فقط |
Hayır demiş ama Bobby ile benim onu evimizde görmekten mutluluk duyacağımızı bildiğine emin olmak istedim. | Open Subtitles | أجابت بـ"لا" وأردت التأكد من أنها تعرف أنني أنا و(بوبي) سنسر كثيراً برؤيتها في منزلنا |