Sana bir hizmet sunuyorum ve karşılığında paramı almayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أزودكِ مع الخدمه وأستحق ان تدفعي لي مقابل هذه الخدمة |
Dayınıza bir öpücük verin bakalım. Ben akrabalarıyım, bunu hak ediyorum. Tam şuraya. | Open Subtitles | هيا إمنحوا عمّكم قبلة , أنا من أقربائكم وأستحق هذا , هنا تماماً |
Güçlü sözler. Ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum. | Open Subtitles | كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم |
Attius Romalı'ydı ve hak ettiğini buldu. | Open Subtitles | (أتيوس) كان روماني وأستحق هذا المصير |
Artık bir askersin ve asker gibi muamele görmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | فلتقف وقفة جندى الآن وأستحق المعاملة كأي شخص أخر |
Ve burada bodrum katında yaşamayı ve... suçluluk duygumu yıllarca içimde taşımayı sonuna kadar hak ediyorum. | Open Subtitles | وأستحق أن أُعاني من هذا الذنب ليلاً و نهاراً في هذا القبو الضيق |
Sinema okuluna giden ben olduğum için kamerayı tutmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا من ذهب لمدرسة الفنون وأستحق حمل الكاميرا قيلاً |
Doğruları hak ediyorum, ve gerçeklerle yüzleştiğimde mahvolmayacağımı bilen bana inanan birini hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق الحقيقة، وأستحق شخصاً يؤمن بي كفاية ليعرف ،أني حين أواجه الحقيقة لن أخضع |
Güzelim, akıllıyım ve daha iyisini hak ediyorum. | Open Subtitles | ! الأمر أنني جميلة وذكية وأستحق ما هو أفضل |
Ben iyi bir anneyim ve mutlu olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أم جيدة لعينة وأستحق أن أكون سعيدة |
Rüyalarında sana işkence eden işte bu düşünce... ve ruhunu kemiriyor. "Ben Cylon'um... tıpkı Sharon gibi... ve ölmeyi hak ediyorum" | Open Subtitles | ذلك الفكر الذى يؤرق أحلامك ويعجز روحك " أننى سيلونز مثل (شيرون) وأستحق الموت" |
Yalnız bırakılmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | وأستحق أن أكون وحيداً |
Bundan daha iyisini hak ediyorum. | Open Subtitles | وأستحق ماهو أفضل من هذا. |
Biraz saygıyı hak ediyorum. | Open Subtitles | وأستحق بعض الإحترام |
Cezalandırılmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | وأستحق أن أُعاقَب. |
Cezalandırılmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | وأستحق أن أُعاقَب. |
Evimde, senden saygı görmeyi hak ediyorum, Rose! | Open Subtitles | في منزلي وأستحق أحترامكِ، (روس) |
Attius Romalı'ydı ve hak ettiğini buldu. | Open Subtitles | (أتيوس) كان روماني وأستحق هذا المصير |
Artık bir askersin ve asker gibi muamele görmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | فلتقف وقفة جندى الآن وأستحق المعاملة كأي شخص أخر |