50 yaşında ve kel bir şekilde eve gelmesini mi? | Open Subtitles | تجعلينَ هذا الرجل الذي عمرهُ خمسونَ سنة وأصلع يأتي لمنزلكم؟ |
Bunlar sadece ürkütücü bir şekilde hayatımın hikayesi kısa, tıknaz, kafası az çalışan kel bir adam olarak. | Open Subtitles | فهي ببساطة وللأسف قصة حياتي كرجل قصير، ممتلئ، بطيء الفهم، وأصلع. |
Bu sabah karım uyandığında bana yaşlı, kel ve çirkin olduğumu söyledi. | Open Subtitles | هذا الصباح زوجتي إستيقظت وقالت لى أننى قبيح وأصلع وكبير السن |
kel, ellili yaşlarda bir matematik öğretmeni. | Open Subtitles | مدرس رياضيات عمرهُ خمسون عاماً وأصلع أيضاً |
Sayın Büyükelçi, o koca kel kafanızla gözlerimizi kamaştırıyorsunuz. Konuşalım mı? | Open Subtitles | السيد السفير, بشخصك, وأصلع الرأس أنت تحرجنا, هل تسمح ؟ |
Kilolu ve kel bir şey olursun sanmıştım, hem ateşlisin hem de saçlar fırça gibi. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تكون سمين وأصلع. لكن لا ، أنت الأن مثير و شرس |
Justin şişman, kel, spor malzemeleri satan mağazasında yönetici asistanı olarak çalışıyor ve ben ise Los Angeles'da ya da New York'ta yaşayan ünlü bir aktörüm ve çok hoş bir erkek arkadaşım var. | Open Subtitles | ورؤية جوستين، وانه سيكون مجرد سمين، وأصلع يعمل كمساعد مدير في بعض المحلات الرياضية وسأكون ذاك الممثل الشهير |
kel kafalı, gamalı haç dövmesi olan ve tanışmayı hiç istemeyeceğin şerefsizin teki. | Open Subtitles | من هذا؟ شخص أحمق وأصلع لديه وشم معقوف لا تتمنى أن تراه |
Eğer bu Demou'ysa, 50 yaşlarında esmer, biraz kel olacak. | Open Subtitles | هناك 50 شخص بلون زيتوني وشعر داكن وأصلع |
Çünkü o yaşlı. Ayrıca kel. Ayrıca da o müdürümüz! | Open Subtitles | لأنه عجوز وأصلع وهو مدير مدرستنا |
Yaşlı kel, Haven'ın her saklı köşesini bilirdi. | Open Subtitles | عجوز وأصلع ويعرف كل زاوية خفية من هايفن |
- Hayır, gözlükleri ve kel kafasını hatırlıyorum. | Open Subtitles | - لا لا، أتذكر نظارات وأصلع الرأس. |
kel bir böcek doktoru. | Open Subtitles | دكتور بق وأصلع. |
- Kesin kel de olursun. | Open Subtitles | وأصلع ربما أيضاً |
Aslında Avery aradı ve bana moruklamış, kel kafalı puşt bir federal şerifin kendisine sıkıntı verdiğini söyledi. | Open Subtitles | حسنٌ، في الحقيقة (آيفري) اتصل بي وأخبرني أنّ رجل شرطة وغد وأصلع قد قام بإزعاجه .. |
Adam şişko, kel ve çirkin! | Open Subtitles | هو بدين وأصلع وقبيح! |
Hayır! Adam şişko, kel ve çirkin! | Open Subtitles | هو بدين وأصلع وقبيح! |
kel,tıknaz biriydi. | Open Subtitles | - ممتلئ الجسم وأصلع |
Hem şişko hem de kel. | Open Subtitles | أنه سمين وأصلع |
Ve kel. | Open Subtitles | وأصلع |