Bir kaç hafta olduğunu biliyorum ama geçirdiğim yıllardan daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنّه لم يمر سوى أسابيع ولكن أشعر بتحسن كبير عن سنين مضت |
Yani muhtemelen gerçek değil. Gerçek ve onda olduğunu biliyorum. Ondan geri almam gerek. | Open Subtitles | ليس كذلك وأعرف أنّه بحوزتها ويجب أنْ آخذه منها |
Sana bunu söylememin haksızlık olduğunu biliyorum ama doğru. | Open Subtitles | وأعرف أنّه ليس من العدل أن أخبرك بهذا. لكن هذا صحيح. |
Turk, aptalca ve sadece bir gün için olduğunu biliyorum ama çocukluğumdan bu yana tek istediğim büyük ve güzel bir düğün yapmak. | Open Subtitles | (تيرك)، أعرف أنّ الأمر سخيف وأعرف أنّه ليوم واحد ولكن منذ أن كنت طفلة جل ما أردته هو إقامة زفاف كبير جميل |
- Ben biliyorum. Mike'ı tanıyorum ve gerçek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا أدري، أعرف مايك) وأعرف أنّه حقيقي) |
Hâlâ orada bir yerde olduğunu biliyorum, Emma ve olan biten her şeye rağmen hep bir sebebin oldu! | Open Subtitles | {\pos(190,210)}أعرف أنّك ما تزالين موجودة يا (إيمّا) {\pos(190,210)}وأعرف أنّه رغم كلّ شيء فدائماً لديكِ أسبابك |