Tarih öncesi itkilerden korunmak için bana ihtiyacın olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك لست بحاجه لي كي أحميكَ من نباتات ما قبل التاريخ. |
Ayrıca onları yatağının altında tuttuğunu ayrıca dolabındaki ve tüm ayakkabıların içerisine tıktığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك تخبئيه أسفل غطائك ووضعتي فوقه كل حذاء موجود في الدولاب |
Ve dinle ilginin falan olmadığını da biliyorum ama bana seni şaşırtabilecek bir tecrübe dünyasına kapılarını kapatıyormuşsun gibi geliyor. | Open Subtitles | وأعلم أنك حقاً لست روحانياً أو أي شيء لكني أشعر أن تقرّب نفسك لعالم ٍ من التجارب قد يفاجئك |
Beni sevdiğini biliyorum. Seni sevdiğimi bildiğini de biliyorum. | Open Subtitles | ألان أعرف أنك تحبينى وأعلم أنك تعرفى أننى أحبك |
Bir şeyler olduğunun farkındayım. Anlatmak istemediğini de biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ثمّة شئ يجري، وأعلم أنك لا تريد التحدث بشأنه. |
Uzun bir süredir senden hoşlanıyorum ve senin de benden hoşlandığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أكن لك بعض المشاعر منذ فترة طويلة وأعلم أنك تكنين مشاعر مماثلة |
Ve yapabileceğin hiçbir şey olmadığını düşünmekten nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك تكرهين الشعور وكأنه لا يوجد ما تفعلينه |
Hiçbirinde ciddi değildim, senin de olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لم أعني أي شيء منه وأعلم أنك لم تكن تعنيه أيضا |
Ve o davada adalet sağlanmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك لم تحصل على العدالة في تلك القضية |
Ve ne vaat edilirse edilsin, bana kolaylık sağlamayacağını biliyorum ama paraya ihtiyacın olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك لم تمد أي ضيافة لي بغض النظر عن العرض لكنك تحتاج المال |
Kimsenin duyamadığı şeyleri duyduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك تسمع أشياء لا أحد غيرك يستطيع سماعها |
Bunların hepsini hatırladığını da biliyorum ama yine de söyleyeceğim. | Open Subtitles | وأعلم أنك تذكر كل هذا ولكنني سأقوله على كل |
Bunların hepsini hatırladığını da biliyorum ama yine de söyleyeceğim. | Open Subtitles | وأعلم أنك تذكر كل هذا ولكنني سأقوله على كل |
Ailenle birlikte olmak istediğini de biliyorum ama onların anısını yaşatmak istiyorsan bunu yaşayarak yapmak zorundasın. | Open Subtitles | وأعلم أنك تود الاجتماع بأسرتك ثانية، لكن إن أردتهم أن يتابعن حياتهن سيتحتّم أن يعشن عبرك. |
- Ve beni sevdiğini de biliyorum. - Hayır, sevmiyorum. | Open Subtitles | ـ وأعلم أنك تُحبني أيضاً ـ لا ، لا أحبك |
Ailenle birlikte olmak istediğini de biliyorum ama onların anısını yaşatmak istiyorsan bunu yaşayarak yapmak zorundasın. | Open Subtitles | وأعلم أنك تود الاجتماع بأسرتك ثانية، لكن إن أردتهم أن يتابعن حياتهن سيتحتّم أن يعشن عبرك. |
Yetişkin olana kadar bir daha Manhattan'a gitmeme izin vermeyeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك لن تسمح لي أبداً أن أذهب إلى "منهاتن" مجدداً إلى أن أصبح كبيرة |
-Evet, kapak gevşemişti, ve senin hasta aklına neler gelebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | - نعم , ذلك بالماضي وأعلم أنك تقوم بتلك الأفعال المسيئة |
- Annenin ve babanın adaleti hak ettiğini biliyorum adalete ulaşmadan rahat uyuyamayacağını da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف أن والديك يستحقان العدالة وأعلم أنك لن تتوقف حتى تحققها |
Seni hocalık yaparken gördüm ve bunların hiçbiri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | رأيتك أستاذاً وأعلم أنك لست منهم |