"وأعلم أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• biliyorum

Size söylüyorum dedektif, bu adamı tanıyorum ve olanlar hakkında gerçeği anlattığını biliyorum.
سأوصلك به أيّها المحقق فأنا أعرف هذا الرجل وأعلم أنّه يقول حقيقة ما حدث

Kardeşim olduğu halde onu örnek alırdım. Benimle gurur duyacağını biliyorum.
كان أخي الصغير، لكنّي تطلّعتُ إليه دائماً، وأعلم أنّه سيكون فخوراً بي،

biliyorum çok tuhaf bu Düşlemek burada aşkı
وأعلم أنّه لمن الجنون أن أحلم أنّي سأحظى ببعض الرومانسية

Ve biliyorum ki iki parça birleştirildiğinde hazinenin yerini bir şekilde gösterecek.
وأعلم أنّه حين يُجمع نصفا الصندوق معاً، فستكشف بطريقة ما عن مكان مخبئه.

Eğer o şey patlarsa ölenlerin sorumlusu biz oluruz ve ben bununla yaşayamam, senin de yaşayamayacağını biliyorum.
لو انفجر ذلك الشيء، فإنّ هناك دماء على أيدينا، ولا أستطيع العيش مع ذلك، وأعلم أنّه لا يُمكنك ذلك أيضاً.

Ve onun seninle, sensiz olduğundan çok daha iyi biri olduğunu biliyorum.
أعرف أخي، وأعلم أنّه يصير شخصًا أفضل معك، عمّا يكون بدونك.

Uzun olduğunu biliyorum saçı hiç dökülmemiş ve bana 23 yılda Robert'ın öğretemediği bir sürü şey öğretti.
أعلم أنّه طويل القامة، أعلم أنّه ليس بأصلع، وأعلم أنّه علّمني الطريقة التي يعمل بها جسدي

Bu benim param değildi. Senin olmadığını da biliyorum.
. إنّه ليسَ بماليّ . وأعلم أنّه ليسَ بمالك

Bu gece, bizim 10. yıl dönümümüz ve adım gibi biliyorum ki unutacak.
الليلة هي ذكرى مرور عشر سنوات على زواجنا وأعلم أنّه سينسى

Artık buraların kralı olmadığını biliyorum. Beni burada tutamazsın.
أعلم أنّك لم تعُد الملك هنا، وأعلم أنّه لا يمكنك إبقائي هنا.

Çok endişeleneceği için karınla konuşamayacağını da biliyorum.
وأعلم أنّه لا حديث مع زوجتك عن هذا، لأنّها ستقلق كثيراً.

biliyorum ki bu konuda huzura erene kadar çocuklarının ihtiyacı olan ebeveyen olamazsın.
وأعلم أنّه حتى تُنهي هذا الأمر لا يُمكنُكِ أن تكوني الوالدة التي يحتاجُها أطفالُك.

Gerçekten iyi bir arkadaştı ve seni deli gibi sevdiğini biliyorum.
،لقد كان صديقاً جيّد حقاً .وأعلم أنّه أحبّكِ بجنون

Aramızda büyük farklar olmasına rağmen babamın beni sevdiğini biliyorum.
وأعلم أنّه رغم خلافاتنا أبى كان يحبّنى

Sana karşı açılan davayı kazanabileceğini biliyorum.
وأعلم أنّه بإمكانك أن تربح تلك القضية

Sam ile daha fazla vakit geçiriyorum. Sana zor geldiğini biliyorum.
كنتُ أمضي وقتاً أكثر مع (سام) وأعلم أنّه كان صعباً عليكَ

Bunu uyurken bile çalabileceğini biliyorum, o yüzden...
وأعلم أنّه يمكنكَ أن تقوم بهذه في نومك ، لذا...

Formda kalmayı sevdiğini biliyorum.
وأعلم أنّه يروقك أن تحافظ على لياقتك.

Yakında döneceğini de biliyorum.
وأعلم أنّه سيعود للمنزل قريبًا.