Ufaklık, sana birşey söylemek istiyorum, ve bunu samimiyetimle söylüyorum. | Open Subtitles | يا فتى أريد أن أخبرك شيئا وأعني هذا بصدق |
Canın cehenneme. ve bunu bir davetiye olarak söylüyorum. Sabrımı kaybetmeye başlıyorum. | Open Subtitles | تبا لك، وأعني هذا كدعوة لقد بدأت أفقد صبري إبدأ بالتكلم |
Seninle işim bitti, Chanel, ve bunu gerçekten söylüyorum. | Open Subtitles | لقد إنتهيت معكِ يا شانيل ، وأعني هذا |
♪ I'm so glad I met you. ve bunu olabilecek en kibar dille söylüyorum; | Open Subtitles | وأعني هذا بأفضل طريقة ممكنة |
İkinci olarak... ve bunu iltifat olarak söylüyorum cadalozsun, Becky. | Open Subtitles | وثــانيا... وأعني هذا كإطراء... أنتِ حقيرة يـا (بيكي). |