alıntı yapıyorum "göt yalayan" birine dönmek istemiyordu. | Open Subtitles | هي ليست كذلك, وأقتبس... لا تريد أن ينتهي بها الأمر لاعقة مؤخرة |
Ve alıntı yapıyorum "Alt uzay sinyal testlerinde anormal ses dalgalarını saptamada emsalsiz bir yetenek." | Open Subtitles | وأقتبس من تقرير تقييمي: "قدرة ليس لها نظير في التعرف على الأصوات الغريبة" "في اختبارات الاستماع للبث الفضائي؟" |
Ölüm döşeğinde söylediklerini kelimesi kelimesine alıntı yapıyorum. | Open Subtitles | وعلى فراش موته... وأقتبس كلامه حرفيًّا، لا تضحك، اسمع... |
Gandhi'den alıntı yapacak olursak "Göze göz, dişe diş düşüncesi dünyayı kör edecektir." | Open Subtitles | وأقتبس من (غاندي) "العين بالعين تجعل العالم مليء بالعميان" |
Marslı'dan alıntı yapacak olursak, "Bilimin gücünü gösterelim!" | Open Subtitles | !"وأقتبس من (المريخي)، "لنخرج العِلم من هذا |
alıntılıyorum, diyor ki: "Uçakta üç kişi var". | Open Subtitles | هو يقول, وأقتبس منه "ثلاث أرواح على متن الطائرة" |
Yerlilerin kurban edildiğini söylemiş, ve alıntı yapıyorum "özel istekler ve çıkar sağlamak için." 500 yıl önce. | Open Subtitles | قال إنّه قد ضُحّي بالهنود، وأقتبس: "من أجل الأهواء الشخصيّة والأرباح" قبل 500 عام |
alıntı yapıyorum, "Kokteyl elbisesi giymiş bir hayduttur." | Open Subtitles | وأقتبس "إنها قاطعة "طريق ترتدي رداء السهرة |
Peki ya bana, alıntı yapıyorum "sen antipatik kan emici, kontrol manyağı bir canavarsın" dediğin zaman? | Open Subtitles | بشأن ما قلتِه وأقتبس: "أنتِ وحش ماصّ للدماء مثير للاشمئزاز وجانح عن السيطرة"؟ |
Etmeli de! Yani sonuçta o dedi ki; bakın alıntı yapıyorum... | Open Subtitles | ليس بيدها حيلة، فقد قال وأقتبس: |
Bana sigorta kartını alır almaz ameliyat olacağını ve böylece, alıntı yapıyorum, "o adamın aşağı taraflarını mahvedecek" olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | اعتقدت أنك قلت حالما ستحصلين على التأمين، ستجرين العملية، وأقتبس من كلامك، ستتمكنين من: "تحطيم المنطقة السفلية من ذلك الرجل." |
Ayrıca dedi ki ona göre, alıntı yapıyorum; | Open Subtitles | (حتى يقوم السيد (جوردان بتقديم اعتذار رسمي لأقواله ,كما أنه قال وأقتبس منه |
İşte bu onun numarası ve bana size söylemem için dedi ki, ben sadece alıntı yapıyorum, | Open Subtitles | وقد قالت لي أن أقول لك وأقتبس |
Spheeris'in iddasına göre, harfi harfine alıntı yapıyorum arabasını kafanın üstüne kaldırıp lazer gözlerinde onu tehdit etmişsin. | Open Subtitles | ورفع عليك (سفيريس) دعوة قضائية وأقتبس "لقد رفعت سيارتي وهددتني بليزر من عينها" |
Ayrıca burada diyor ki, alıntı yapıyorum "Senin onuruna sahip" Tam yanına da paraf atmışsın. | Open Subtitles | ...وينص أيضاً أنها وأقتبس لذلك "تملك كرامتك" حروفك الأولى موجودة بجانب ذلك |
Ki bunu sizden alıntılıyorum. | Open Subtitles | وعندما أشرتِ للسيد دونكان وأقتبس |