Teşekkürler, beyler. Çok naziksiniz. Size minnettarım. | Open Subtitles | شكراً يارفاق، هذا لطف منكم وأقدر لكم ذلك، شكراً لكم إنه غاضب فقط لأنني لن أساعده في النقل |
Bugünkü koşuya çok bel bağladım ve benim için kendini toparlamana minnettarım. | Open Subtitles | أنا حفاً أعتمد على ذلك الركض اليوم وأقدر لكِ مساعدتك لى |
Hayır, sanırım yeter. Ve sana inanıyorum ve söylediğin tüm gerçekler için minnettarım. | Open Subtitles | كلا، أعتقدُ أنني اكتفيت وأنا أصدقك، وأقدر سرد الصراحة هذا |
Biliyorum, bütün gece bebekle uğraştın, ve bunu gerçekten takdir ediyorum. | Open Subtitles | لا بأس بذلك, أعرف أنكِ كنتي طوال الليل مع الطفلة وأقدر ذلك حقا |
Bunu senin için çok zor olduğunu biliyorum ve bunu takdir ediyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس أمر سهلاً بالنسبة لكِ، وأقدر ذلك. |
Ayrıca, daha aşağıda neler olduğunu görme şansım olmadan olumsuz bir Yelp yorumu yapmazsanız memnun olurum. | Open Subtitles | وأقدر عدم اعطاء مراجعة سلبية بعواء هنا حتى تتسنى لي الفرصة لأرى ما يجري هنا |
...belli alanlarda ve diğerlerinde limitlerimi biliyorum ve ben hünerlerine hayranım. | Open Subtitles | ببعض المجالات، وببعض المجالات الأخرى أعرف حدود معرفتي، وأقدر معرفتك بها |
Fikrine saygı duyuyorum Evelyn ve de bunu benimle paylaşmana memnun oldum ancak fikrimi değiştirmeyeceğim. | Open Subtitles | أحترم رأيك، يا (آيفلين) وأقدر أنَّكَ تشاركني برأيك، لكن لن أغير رأيي |
Beni dinlediğiniz için ikinize de teşekkür ederim. Buraya kadar geldiğiniz için de ayrıca minnettarım, majesteleri. | Open Subtitles | أريد أن أشكر كلاكما للإنصات إليّ وأقدر بشدة سفركم كل تلك المسافة، خاصةً جلالتكِ |
Çocuk yardımı parası için minnettarım. | Open Subtitles | وأقدر لك مُساعدتك بدفع أموال دعم الطفل أقدر ذلك حقاً |
Lois, bu hafta bana yardım ettiğin için sana minnettarım, ...ayrıca ofisimde benimle düzüştüğün için de minnettarım. | Open Subtitles | الاسبوع هذا المساعدة حقاً لك أقدر " لويس " مكتبي في الجنس لك وأقدر |
Geldiğiniz için teşekkürler çocuklar, çok minnettarım! | Open Subtitles | شكرا لقدومكم يا شباب, وأقدر لكم ذلك فعلا! |
Biliyorum gerçekten meşgulsünüz ve beni kabul ettiğiniz için gerçekten minnettarım. | Open Subtitles | أسمعي, أعرف انك مشغولة وأقدر رؤيتك لي |
Ve bu desteğe minnettarım. | Open Subtitles | وأقدر هذا التعاون أنا حقًا أقدره |
Adım Scott Galloway, NYU'da çalışıyorum ve zaman ayırdığınız için minnettarım. | TED | اسمي (سكوت جالواي)، وأدرّس بجامعة نيويورك، وأقدر وقتكم كثيرًا. |
Durumunu anlıyor ve takdir ediyorum ancak ülkenin yüzde 84'ü geçmiş taraması istiyor. | Open Subtitles | أيها السيناتور، أتفهم وأقدر منصبك ولكن 84? |
Ve ben de çabanı takdir ediyorum ama şu anda çok rahatım. | Open Subtitles | وأقدر هذا الجهد، ولكن في الوقت الحالي، I'M مريحة. |
Jax akıllı biri ve birçok konudaki liderliği için onu takdir ediyorum ama bu yapacağımız şeyin akıllı olmakla ilgisi yok. | Open Subtitles | " جاكس " ذكي وأقدر قيادته لمهمات كثيرة لكن ما نخوضه الآن لا يتعلق بالذكاء |
Yaptığım şey aptalcaydı ve beni tekrar gruba alırsan çok memnun olurum. | Open Subtitles | ما قلته كان غبيًا، وأقدر لك... إذا أعدتني إلى المجموعة مجدداً. |
Arkadaşlarına olanları nasıl hatırlayacağımı söylersen memnun olurum. | Open Subtitles | وأقدر لك إن أخبرت أصدقائك .. كم أتذكر ما فعلوا ! |
İlginç biri. Çalışmasına hayranım. | Open Subtitles | لكننى أجدها مثيرة للإهتمام وأقدر عملهاً |
Edna, aşık değilim. İlginç biri. Çalışmasına hayranım. | Open Subtitles | - لكننى أجدها مثيرة للإهتمام وأقدر عملها إن لها إغراءا واضحاً |
Fikrine saygı duyuyorum Evelyn ve de bunu benimle paylaşmana memnun oldum ancak fikrimi değiştirmeyeceğim. | Open Subtitles | أحترم رأيكِ، (آيفلين) وأقدر أنَّكِ تشاركيني برأيك، لكنّي لن أغير رأيي |