"وأقسمت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yemin ettim
• yemin etti
• yemin ettin
• yemin etmiştim

Dona lnez'i kaybettiğim gün maskeyi yüzüme taktım... ve asla çıkarmayacağıma yemin ettim.
وأقسمت علي ألا أنزعه أبداً منذ أن تركت أمي .السمراء الجميلة، دونيا اينس

Babam bizler icin kilini kipirdatmadi ve ben de ondan farkli olacagima yemin ettim.
والدي لم يفعل شيئاً لأبنائه وأقسمت أن أكون مختلفاً

O olaydan sonra her şeyi bıraktım. Burayı kapattım ve bir daha açmayacağıma yemin ettim.
اعتزلت بعدئذٍ، أوصدت هذا المكان وأقسمت ألّا أفتحه مجددًا.

Biriyle mi tanıştın dedim, tanışmadığına dair yemin etti.
بكل أنواع الغرابة ...سألتها أن كانت التقت رجلاً آخر وأقسمت أنها لم تفعل

Evet, Susan bu sokağa bakarken,.. ...buraya tekrar döneceğine yemin etti.
.. نعم ، ألقت "سوزان" نظرة على هذا الشارع .. وأقسمت على العودة

Kuran'a el basıp, bir şey olmayacağına dair yemin ettin.
لقد امسكت بالقران وأقسمت أن لاشيئ سيحدث

Babamı bayılana kadar içerken izlerdim ve asla öyle olmayacağıma yemin etmiştim.
لقد رأيت أبي و هو يشرب الى أن يغمى عليه , وأقسمت على ألا أصبح مثله

Çünkü Lily Belle'nin gözlerinin içine baktım ve seni koruyacağıma yemin ettim.
لأني نظرت إلى أعين ليلي بيلي وأقسمت على أن أحميكِ

O akşam utancımı gizlemek için... yüzüme bir maske taktım ve... bir daha hiç kimsenin karşısında çıkarmayacağıma yemin ettim.
،ذاك المساء ،لكي أخفي عاري للأبد ...وضعت قناعاً علي وجهي وأقسمت علي ألا أخلعه أبدا .في وجود شخصاً آخر

Kızlarını eve götüreceğime yemin ettim.
وأقسمت لها أنني سأحضر بناتها لها.

Buraya hiç gelmediğine yemin ettim, ama delirdi."
وأقسمت أنك لم تكن هنا ولكنه غاضب جدا

Bir daha asla mahkeme salonuna girmemeye yemin ettim!
وأقسمت ألا أدخل أي محكمة أبدا

Bir suçlu olduğunuza yemin ettim.
ــ وأقسمت أنك كنت سجيناً ؟

Bir şey olmadığı konusunda yemin etti.
وأقسمت أنّ كلّ شيءٍ على ما يُرام.

Tekrar çalmayacağına yemin etti.
وأقسمت إنها لن تكرر ذلك أبداً.

Ve bir daha asla Ruth'u görmeyeceğine yemin etti.
وأقسمت انها لن ترى روث مجددا

Lord Gillingham'ın uşağı. O olmadığına yemin etti.
خادم اللورد (جيلينغهام) وأقسمت أنه لم يكن هو.

Bunu yapacak yolu bulacağıma dair yemin etmiştim sana. Artık biliyorum.
وأقسمت لك أن أجد وسيلة لإتمام ذلك، والآن وجدتها.

Buraya bir daha gelmeyeceğime yemin etmiştim.
وأقسمت ألا أعود إلى هذا المكان