Uğruna savaştığın Sparta hiç olmadığı kadar zengin ve güçlü olacak. | Open Subtitles | تكافح ذوداً عن سبارطه ستكون أغنى وأقوى من أيِّ وقتٍ مضى |
Eğer daha iri, daha güçlü, daha hızlı olsalardı, bu makul olabilirdi. | Open Subtitles | ان كانوا أكبر وأقوى أسرع ، من شأنه أن يكون شيئا واحدا |
Evet, Kuzey Hindistan'daki en zengin ve güçlü rajalardan biri, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه أغنى وأقوى راجا في شمالي الهند هذا كل ما في الأمر |
Dolayısıyla bunu daha iyi, hızlı, güçlü nasıl yapacağımızı anlama konusunda deneme sürecinin içerisindeyiz. | TED | نحن اليوم في خضم محاولة لمعرفة كيفية جعل الجهاز أفضل وأسرع وأقوى. |
Sen benden daha büyüksün, daha güçlüsün ve çok yakışıklısın. | Open Subtitles | أنت اكبر مني وأقوى. وأنت جميل. |
Kavga, benden yaklaşık 30 cm daha uzun, fiziksel olarak benden daha güçlü ve haftalardır bana sataşan bir çocuklaydı. | TED | كانت مع فتى أطول مني بقدم، وأقوى مني جسديًا وكان يسخر مني منذ أسابيع. |
Duygularımdan daha güçlü olan şey ise; benim farkındalığımdır çalkantılı olan sadece cinsiyetler sadece kimlikler değildir hayatın kendisi bir çalkantıdır. | TED | وأقوى من مشاعري هناك وعيي أنه ليس الجنس فقط، وليست الهوية فقط، إنما الحياة نفسها مضطربة. |
Bilgisayarlar icat edildiğinden beri, onları daha zeki ve güçlü yapmaya çalışıyorduk. | TED | منذ أن تم أختراع أجهزة الكمبيوتر، كنا نحاول أن نجعلها أكثر ذكاءا وأقوى. |
Görülebilecek en büyük duvarı inşa edicekti. Devlerin tırmanamayacağı kadar yüksek, trollerin kıramayacağı kadar güçlü. | TED | بأنّه سيبني لهم جدارًا هائلًا لم يروا مثله من قبل، أعلى من أن يتسلقه أيَّ عملاق وأقوى من أن يخترقه أي قزم. |
İyi kılıç kullanır ve ata biner, hızlı atlet ve güçlü savaşçıdır. | Open Subtitles | أفضل مبارز أفضل فارس أسرع عداء وأقوى مصارع |
Rakibi güçlü biri, ancak Balboa tecrübeli ve dünyanın en sert kafasına sahip. | Open Subtitles | القوة فى صالح المتحدى بينما الخبرة وأقوى رأس فى العالم لبالبوا |
Benden daha uzun, hızlı ve güçlü ve daha şimdiden tesiste benim sahip olduğumdan daha fazla arkadaşı var. | Open Subtitles | إنه أضخم منّي، وأقوى وأسرع منّي، ولقد كوّن صداقات بالمصنع أكثر منّي. |
Bizim ülkemiz dünyanın en zengin ve güçlü ülkesi bu yüzden en nefret edilen ülkesi. | Open Subtitles | ولكن هذه أغنى وأقوى بلد على وجه الأرض ولذلك فهى الأكثر كراهية |
Ama şu daha mutlu ve daha güçlü aile masalını bırak artık. | Open Subtitles | لكن توقف عن إشباعنا بهذا الخط سيجعنا عائلة أسعد وأقوى |
Ona karşı olduğumdan değil. Benden daha genç ve güçlü. | Open Subtitles | ليس لدى أى شئ ضده , الا تمانعين أنه أصغر وأقوى من ما كان لدى |
Eskisinden çok daha güçlü olursun. | Open Subtitles | . أرى أنك في السابق أفضل وأقوى مما أنت عليه الآن |
Ya da, bu geçit yapıcılarının daha önce bilinmeyen bazı sırları, galakside yaşamış olan en güçlü ırk. | Open Subtitles | أم أسرار قديمة غير مكتشفة عن بناة البوابات وأقوى جنس سكن المجرة على الإطلاق |
Eğer daha büyük, daha güçlü ve gerçekten savunma yapabiliyor olsaydı, o olabilirdi. | Open Subtitles | لو كان أكبر وأقوى ويمكنه الحجز سوف يكون مثله |
Daha hızlı ve daha güçlüsün ama bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | .... أعلم أنك أسرع وأقوى ولكن أيمكنك فعل هذا؟ |
Batma sonucu oluşan volkanlar gezegendeki en büyük ve en güçlü volkanik patlamalara sebep oluyor. | Open Subtitles | لتكّون واحدة من أكبر وأقوى الثورانات على الكوكب. |
Evet, haklısın. Çünkü ben sizden daha büyüğüm, daha güçlüyüm, ha? | Open Subtitles | وستكون محقاً.لأني اكبر حجماً منك وأقوى منك,اليس كذلك؟ |
Yine de diğer insanlardan çok daha hızlı ve güçlüyüz aynen diğerleri gibi de ölürüz. | Open Subtitles | لكننااسرعاكثر وأقوى اكثر مِنْ الآخرون... ... ونَمُوتُمثلالآخرون. |