Bütün bunlar, uyduların sadece daha büyük, daha büyük, daha da büyük ve daha pahalı olmasını sağladı, şu anda bir tanesi yaklaşık bir milyar, evet milyar, dolar ediyor. | TED | جميع هذه الأمور جعلت من الأقمار الصناعية أكبر وأكبر وأكبر وأكثر كلفة، الآن حوالي 1 مليار دولار لكل واحد منها. |
Burunları. Bizimkilerden daha büyük ve yaygın. | Open Subtitles | ,إنها أنوفهم أنوفهم أطول وأكبر من أنوفنا |
en büyük göğüsleri, en küçük göğüsleri ve en büyük popoyu seçtik. | Open Subtitles | لقد شاهدنا أكبر صدر، أصغر واحد وأكبر خلفية بقي الشيء المكسو بالشّعر |
Allahu Ekber | Open Subtitles | .الله وأكبر |
Ve sonunda tam teşekküllü ve başlangıçtan daha olgun ve daha büyük bir galaksi elde edersiniz. | Open Subtitles | وفي النهاية، تتكوّن مجرّة كاملة أضخم وأكبر مما كانت عليه في الأساس |
Kızıl orduya karşı kullanacakları büyük ve modern silâhları boş yere bekliyorlar. | Open Subtitles | وينتظرون دون جدوى أسلحة أحدث وأكبر لإستهداف الجيش الأحمر |
Evrenin genişlemesinin hızlanacağı sonucunu, ve karanlık enerjinin onu gittikçe, büyük ve gittikçe hızlandıracağı, sonucunu öngörüyor. | Open Subtitles | وهي لديها تعاقبات مثيرة عن أنه كلما تسارع توسع الكون بجعلها أكبر وأكبر |
İtalya'nın başkenti Roma ülkenin en büyük ve en kalabalık şehridir ayrıca 2,7 milyondan fazla insan yaşar. | Open Subtitles | روماهيعاصمةايطاليا وأكبر المدن مساحة وأكثرها سكاناً ويوجد بداخلها أكثر من 2.7 مليون مقيم |
Daha fazla enerji, daha büyük, ve günler ve günlerce sürebilir. | Open Subtitles | أكثر طاقة، وأكبر حجمًا وقد يمتدّ لأيامٍ وأيام |
Bu bütün organizasyonun en büyük ve en etkileyici yeni ürünü olmak zorunda. | Open Subtitles | لابد أن تكون هذه أفضل وأكبر إتفاقية مثيرة للإعجاب. |
Bu bütün organizasyonun en büyük ve en etkileyici yeni ürünü olmak zorunda. | Open Subtitles | لابد أن تكون هذه أفضل وأكبر إتفاقية مثيرة للإعجاب. |
Dün gece eve gittiklerinde en büyük sorunları erkekler ve ara sınavlardı. | Open Subtitles | لقد رجعوا للمنزل ليلة أمس وأكبر مشاكلهم كانت الفتيان وإمتحانات نصف العام |
Bir çok kişi karşılayabileceği en büyük evi satın alıyor, aslında bundan biraz daha büyüğünü alıyor. | TED | يشتري الكثير من الناس أكبر منزل يقدرون على تحمل مصاريفه، وأكبر قليلا من ذلك في الواقع. |
Burası Olusosun çöplüğü, Lagostaki en büyük çöplük alanı. Burada 2.000 kişi çalışıyor ve ben burayı bu adamdan, Andrew Saboru'dan öğrendim. | TED | هذا هو مطرح إوليوسوسن، وأكبر مكب للقمامة في لاغوس وهنا يعمل 2000 شخص، وقد اكتشفت ذلك من هذا الزميل، أندرو سوبرو. |
Allahu Ekber | Open Subtitles | .الله وأكبر |
Ama yer çekimi, kütlenin biraz daha fazla olduğu bölgelerde epey sıkı çalıştı ve o bölgelere daha da fazla madde çekti. | TED | ولكن الجاذبية عملت بجهد في المناطق قليلة الكتلة وجذبت كتلة أكثر وأكبر إليها. |
Aslında, tüm kainat şişirilen bir balon gibi gitgide daha da büyüyerek her yöne doğru genişliyor. | Open Subtitles | فى الحقيقة , الكون بأكمله يتـــــمــدد . في جميع الإتجاهات . يصبح أكبر وأكبر كبالون ينتفخ |
Zamanla, binalar daha uzun ve daha büyük oldu, mühendisliğimiz daha da gelişti, dolayısıyla mekanik sistemler de çok büyüdü. Yüksek miktarda enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. | TED | مع مرور الوقت، أصبحت البنايات أكثر طولا وأكبر حجما، وهندستنا أفضل بكثير، وكذلك أنظمتنا الميكانيكية أصبحت هائلة.وتحتاج إلى كم هائل من الطاقة. |
Yakında, yeni ve daha büyük türleri tüm dünyada ortaya çıkarılmaya devam ediliyordu, ...en çok tanınan üç boynuzlu 'Triceratops' sansasyonel 'Tyrannosaurus rex' | Open Subtitles | قبل زمنٍ طويل، أنواع جديدة وأكبر تم إكتشافها في أنحاء العالم بدايةً من ديناصور "الترايسيرتوبس" ذو ال٣ قرون المعروف |
daha da büyür, ağırlaşır ve de gittikçe daha da büyük kayaları içine almaya başlar. | Open Subtitles | تصبح أكبر وأثقل ويلتهم صخوراً أكبر وأكبر |