ويكيبيديا

    "وأكد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğruladı
        
    • temin
        
    • teyit
        
    • doğrulandı
        
    • garanti
        
    • onayladı
        
    Bir Beyaz Saray Sözcüsü video yayınının yarıda kesilmesinin sebeninin birkaç dakika önce Savunma Bakanı James Heller'ı kurtaran, deniz kuvvetleri ve anti-terörist birimi tarafından gerçekleştirilen bir baskın olduğunu az önce doğruladı. Open Subtitles وأكد متحدث من البيت الأبيض أن سبب انقطاع البث هو هجوم
    Laboratuar ceketindeki barut izini ve Heather'ın kanını doğruladı. Open Subtitles وأكد المعمل أن بقايا الطلق الناري موجودة على الجاكيت وكذلك أنها دماء هيثر
    O geceki halini desteklemekten mutlu olacağına beni temin etti. Open Subtitles وأكد لي أنك ستكونين سعيدة لتدعيم روايتة حول ما حدث
    Sizi temin ederim ki bizim çocuğumuz böyle bir şey yapsaydı pirinç lapası gibi haşlardık bir güzel. Open Subtitles لأنني وأكد لكي إذا فعلت إبنتنا شيء كهذا سنكون عليها مثل اللون الأبيض على الرز
    Bu emrin aynını bana teyit etti. Ama nerede gördüm onu? Open Subtitles وأكد لى هذه الأوامر نفسها لكن أين رأيته؟
    Kimlik işaret konumu doğrulandı. Open Subtitles معك بطاقة تعريف وأكد موقع منارة.
    Bu sabah onu görmeye gittim ve yasal boşanmanın çabucak olacağını garanti etti. Open Subtitles .... ذهبت لمقابلته هذا الصباح وأكد لى أننى سأحصل على الإنفصال القانونى قريباً
    Fortune'den Ron Henkoff Dr. Miller'ı aradı ve Miller mektubu onayladı. Open Subtitles رون هينكوف من فورتشن اتصل مع د. ميللر وأكد د . ميللر الرسالة
    Dükkan sahibi, öğlen bir bayandan aldığını söyledi fotoğrafını görünce de, Carly Beck olduğunu doğruladı. Open Subtitles صاحب المتجر قال انه ابتاعها من سيدة في الظهيرة , وأكد انها كارلي بيك من الصورة
    Facebook'umdaki İnsan Kaynakları grubum da doğruladı. Open Subtitles وأكد لي مع بلادي الموارد البشرية مجموعة الفيسبوك.
    Hastaneye yatış yapıldı, ultrason şüphelendiğimiz her şeyi doğruladı: kalp, normal kapasitesinin yarıdan azına zayıflamıştı ve bir takotsubonun şekline bürünmüştü. TED وقد أدخلت المستشفى، وأكد الفحص بالموجات فوق الصوتية بالفعل ما كنا نشك فيه: لقد ضعف قلبها لأكثر من نصف قدرته الطبيعية وانتفخ ليتخذ الشكل المميز لجرة تاكوتسوبو.
    Diş doktoru ve hastası, bunu doğruladı. Open Subtitles طبيب الأسنان والمريض وأكد ذلك.
    Öğretmenlerim beni temin ettiler, dediler ki, '' Merak etme. TED وأكد لي أساتذتي ، قالوا "لا تقلق.
    Dedektif Burke ile konuştum ve bunu en barışçıl şekilde bitirmeye... çalıştığına beni temin etti. Open Subtitles لقد تحدثت مع المحقق (بيرك) وأكد ليّ بإنه يحاول إنهاء هذا بطريقة أكثر سلمية.
    Stalin, birliklerinin Japonya'yla savaşa hazır olduğunu teyit etti. Open Subtitles وأكد ستالين على أن قواته كانت مستعدة للحرب مع اليابان
    Sponsoruyla konuşurken duydum ve kendisiyle de teyit ettim, ve bunun kesin olduğunu söyledi, iptal etme şansı yok. Open Subtitles سمعت لها التحدث معها الراعي، وأكد لي أنه معها، وقالت انها مطلقة، ليس هناك طريقة للخروج منه.
    İkinci hedef doğrulandı. Open Subtitles وأكد الهدف الثاني.
    sağlam gizlenme olanaklarına, yeterli kamuflaja, mükemmel kaçış yollarına sahip, ama elinde garanti bir av olmadıkça, bütün bunlar ne işe yarar? Open Subtitles يكفي التمويه , طرق الهروب ممتازة , ولكن , ما من شأنه أن يكون جيدا أنه ما لم وأكد انه من الحصول على فريسة؟
    Mağazanın müdürüyle konuştuk, geçen perşembe APD kamyonu süren bir adama malzeme sattığını onayladı. Open Subtitles تحدثنا إلى مدير المتجر، وأكد أنه باع مؤن لرجل يقود عربة توصيل رباعية الدفع الخميس الفائت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد