Görüyorum ki burada muhtemelen kayıtsız çalışan işçileriniz var ve başınızın belaya girmesini hiç istemem. | Open Subtitles | أرى أن لديك بعض العمال غير الموثقين هنا في فنائك وأكره أن اسبب لك أي مشكلة |
Çünkü o kravatın çok pahalı görünüyor ve fiyakanı bozmayı hiç istemem. | Open Subtitles | لأن ربطة العنق تلك تبدو لي غالية جدا وأكره أن أخربها |
Onu uçurumdan aşağı itmek zorunda kalıp da bununla yaşamanı görmeyi hiç istemem. Amacın ne kadar yüce olursa olsun. | Open Subtitles | إنّك ستلقين به للتهلكة وأكره أن تحملي هذا الذنب بغض النظر عن نُبل هدفك. |
...çoğu yönünü benimsemiş durumda olsam da, herhangi birinin bunu bilmesinden nefret ederim. | Open Subtitles | ياللتلوَث التي تسلكها ربَة المنزل وأكره أن يعرف أحد بهذا |
Geç oldu, söylemekten nefret ederim ama bir toplantım var. | Open Subtitles | الوقت تأخر , وأكره أن أعترف بذلك ولكن أنا عندى إجتماع |
Bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama bu iflas etmiş bir iş modelidir. Asla işe yaramaz. | Open Subtitles | وأكره أن أخبركم بهذا ولكن إذا اشهر بنك افلاسه فلنيفلحالأمر.. |
Burası benim memleketim, söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama bu devasa şeyle savaşmak için hayatlarımızı tehlikeye atmanın alemi yok. | Open Subtitles | , هذه مدينتي , وأكره أن أقول هذا ليس هناك فائدة بالمخاطرة بحياتنا بقتال ذلك الشيء العملاق |
Demokrat Parti'nin aynı hatayı yaptığını görmeyi hiç istemem. | Open Subtitles | وأكره أن أرى الحزب الديمقراطي أن يرتكب نفس الخطأ. |
Ve insanlara "Bay Cobblepot sizin paranızı alıyor, sonra da çalışanlarınızı öldürüyor" demeyi hiç istemem. | Open Subtitles | وأكره أن يقول الناس إن السيد "كابلبوت" يسرق أموالكم ويقتل عملائكم. |
Ayrıca, onu Eric'ten ayırmayı hiç istemem. Birbirlerine ihtiyaçları var. | Open Subtitles | وأكره أن تبتعد عن (ايريك) , إنهما في حاجة بعضهما البعض |
Bunun olmasını hiç istemem. | Open Subtitles | منكَ وأكره أن أرى هذا يحدثُ |
Ve senin bunun dışında kaldığını görmeyi hiç istemem. | Open Subtitles | وأكره أن أراك . . عالقة . |
Geç oldu, söylemekten nefret ederim ama bir toplantım var. | Open Subtitles | الوقت تأخر , وأكره أن أعترف بذلك ولكن أنا عندى إجتماع |
İşe geç kaldım. İşe geç kalmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | لقد تأخرت عن العمل وأكره أن أكون متأخراً عن العمل |
Kabul etmek hiç hoşuma gitmiyor ama çocuğun doğru söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وأكره أن أعترفه ولكن أعتقد أن الفتى محق |