9 yaşında ve çişini tutamayıp sürekli iltihap ve acı içinde olan bir kız tanıyorum. | TED | أعرف فتاة في التاسعة تعاني من سلس البول و التهابات مستمرة وألم. |
Cezai hasarlar, ağrı ve acı, gelecek kazancının kaybı. | Open Subtitles | وأضرار جنائية وألم ومعاناة وفقدان الدخل المستقبلي |
Bu kadar fazla kıl için mi, bir sürü kızarıklık ve büyük bir acı olur | Open Subtitles | بكل هذا الشعر سيكون هناك جروح كثيرة وألم عظيم |
Mide bulantısı, ağrı, yalnızlık en kısa zamanda kendimi buradan kurtarmalıyım. | Open Subtitles | سيكون هناك دوار وألم وعدم صحبة، حالما أستطيع مغادرة هذا المكان يمكنني تحرير المنظّم |
Ama tedavimiz ona yardım ediyormuş gibi görünmüyordu, semptomları kötüleşiyordu. İshal, şiddetli karın ağrısı, ateş ve halsizlik. | TED | لكن علاجنا لا يبدو بأنه يساعدها أعراضها أصبحت أسوأ: إسهال وألم جوفي شديد وحمى و شعور بالضعف. |
Kendimi kötü hissetmeye başlıyordum;.. ...baş ağrısı, ensede acı. | Open Subtitles | وفقدت الوعي لقد شعرت بالاعياء, صداع, وألم أسفل الرقبة |
Kan, ter, acı ve bok. Sirk ölmeye ve hayvanlar çöp yemeye başladığında, çalışanlar ne yer biliyor musun? | Open Subtitles | دم وعرق وألم وقرف عندما لا يأتي عائد أتعلم ماذا ياكلون لا شئ |
Sizin özgürlüğü rahatça yaşadığınız şu Amerika'ya gelebilmek için ne kadar acı ve işkenceye katlandığımı tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | فأنت لا علم لك بما تكبدته من معاناه وألم لأصل إلى أمريكا حتى أحظى بالحرية التى لا تقدرها |
Kaos, savaş ve hayal edebileceğinizden çok daha fazla acı getirdi. | Open Subtitles | لقد جلب فوضى ومُعاناة وألم أكبر بكثير مما تتخيّل |
Birinci evrede, ara ara bazı duyguları tecrübe etme, odaklanmada sıkıntı depresyon, acı duygu patlamaları, dürtüsellik ve ışığa duyarlılık. | Open Subtitles | خلال المرحل الأولى، في الشعور المتقطع ستشعر بصعوبة في التركيز وإكتئاب وألم ومشاعر طاغية والاندفاع والحساسية للضوء |
Bu güzellik kötüleri hızlı iyileri ise yavaş ve acı bir şekilde öldürür. | Open Subtitles | هذا السلاح الجميل يقتل الطالحين بسرعة والصالحين ببطء وألم |
Hey! Az laf, çok acı, mahallebi çocuğu. | Open Subtitles | كلام أقل وألم أكثر، أيها الطري |
...en büyük düşmanı kadar acı ve ıstırabı yanında getirir. | Open Subtitles | يمكن أن يجلب نفس قدر... معاناة وألم عدوك الأعظم |
Hayatım yokseulluk ve acı içinde geçiyor. | Open Subtitles | حياتي هي عبارة عن حياة بؤس وألم |
Şiddetli kusma ve karın ağrısı ağrı üç gündür varmış. Karaciğer testlerinde hafif yükselme var. | Open Subtitles | امرأة تبلغ 30 عاماً، تقيّؤ وألم حادّ بالبطن مسبوق بثلاثة أيام من الألم المتوسط |
Daha doğal görüyor, daha iyi yaşlanıyor, iz kalmıyor daha az ameliyat sonrası ağrı ve komplikasyon görülüyor. | Open Subtitles | المنظر طبيعي بشكل أكبر, والعمر أفضل، ولن يكون هناك أي ندبة ظاهرة، وألم بعد العملية أقل, وتعقيدات بعد جراحية أقل. |
Karnımda bir ağrı hissediyorum, | Open Subtitles | أشعر، بغثيان وألم في معدتي |
Yetişkinler için nispeten hafif bir hastalık-- hafif ateş, biraz baş ve eklem ağrısı, belki kızarıklık. | TED | إنه مرض معتدل الخطورة نسبيًا لمعظم الكبار، حمّى خفيفة، وصداع بسيط، وألم في المفاصل، وربما طفح جلدي. |