House Wilson'a söylemiş. Bende House'un gününü berbat etmek istedim. | Open Subtitles | هاوس أخبر ويلسون وأنا أردتُ ان أفسدَ على هاوس يومَه |
Ve ben sana çıkma teklif etmek istedim fakat cesaretimi kaybettim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ طَلَب منك الخروج معه وأنا فَقدتُ عصبَي. |
O yüzden bunu anladığımı göstermek ve özür dilemek istedim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ تَشويفك بأنّني أَعْرفُ، وأَنا آسفُ. |
Artık sizi incitmeye çalışmayacağımı söylemek istedim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ إخْبارك لَنْ حاولْ إيذائك رجالَ أكثر. |
Banka genelde bunun için mektup gönderir, ben sana kendim söylemek istedim. | Open Subtitles | البنك عادةً يبعث رسالة وأنا أردتُ أن أخبرك شخصياً. |
Bu belgelerde imzanız olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ التَأْكيد من الحصول على توقيعِكَ على هذه الوثائقِ. |
Selam, önemli bir haberim var ve ilk size söylemek istedim. | Open Subtitles | يا، موافقة! حَصلتُ على بعض الأخبارِ الكبيرةِ وأنا أردتُ إخْبارك رجالَ أولاً. |
O yüzüğü ne kadar çok sevdiğini biliyorum o yüzden iyi bir şey yapmak istedim. | Open Subtitles | حَسناً، أَعْرفُ كَمْ تَحبُّ تلك الحلقةِ... وأنا أردتُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ لطيفُ. |
Ve ona nasıl göründüğümü göstermek istedim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ تَشويفه الذي أَبْدو مثل. |
O kızlar için de adalet yerini bulsun istedim. | Open Subtitles | وأنا أردتُ عدالةً لأولئك البناتِ. |
Burada olduğunu duydum ve seni görmek istedim. | Open Subtitles | سَمعتُ بأنّك هنا وأنا أردتُ رُؤيتك |
Meşakkatli bir dönemdi ve ben her şeyi geride bırakmayı istedim işte. | Open Subtitles | ...كان وقتاً عصيباً, وأنا أردتُ فقط نسيان ذلك كلّه |
- Yardım etmek istedim, ama... | Open Subtitles | ...وأنا أردتُ ذلك، لكن |