Katil hala dışarıda, ve onu durdurabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | القاتـل مازال طليقاً وأنا الوحيد الذي يستطيـع ايقافـه |
Ve boğayı çitleşme sırasında yönlendirecek kadar büyük elleri olan tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي يداه كبيرتان لتوجيه الثورحتى يتزاوج مع البقرة |
Şifreli, ve şifresini kırmayı bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | إنّه مشفر وأنا الوحيد الذي يعرف كيف يكسر الشفرة |
Firtina bir haftadir Doppler radarinda. Bir tek ben hazirlik yaptim. | Open Subtitles | العاصفةُ متوقعٌ حدوثها منذ أسبوع وأنا الوحيد الذي تحضر لها |
Şu anda o faksı yolladığını bir tek ben biliyorum. | Open Subtitles | الآن، وأنا الوحيد الذي يعرف قمت بإرسال هذا الفاكس. |
Ve bunu karşılayabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي لا تستطيع تحمله دفع ثمنها |
Ve bunun sonunu görebilen tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي يمكنه أن يساعدك خلال هذا الوقت. |
Ama bunu yapabilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي باستطاعته هذا |
Ve onlarla konuşabilecek olan tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي يمكنه ان يتحدث معهم |
Bunu bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي يعرف ذلك |
Bill, lütfen, başı biraz belada ve ona yardım edebilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | أرجوك يا (بيل)، إنها في مشكلة وأنا الوحيد الذي يمكنه مساعدتها |
Ne sen, ne de Delaney. Yapacak tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي بمقدوره ذلك (لا أنت ولا (ديلاني |
Çünkü haklıyım ve elinde kanıt olan bir tek ben varım. | Open Subtitles | لأني محق وأنا الوحيد الذي يملك إثباتاً |
Demiryolu takılıp kalmış Durant. Bir tek ben ilerlemesini sağlayabilirim. | Open Subtitles | سكة حديدك محشورة، (ديورانت) وأنا " "الوحيد الذي يمكنه دفعها للأمام مجدداً |
Sözlü şifreyi bilen de bir tek ben varım. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي يعرف مرور، |