Ama ben o gece olanlar hakkında berbat hissediyorum, ve bilgin olsun, çarptığım adam şu an baştan aşağı iyileşti, ve Ben hâlâ burda bu saçmalığın bedelini ödüyorum. | Open Subtitles | لكنني أشعر بالسوء لما حدث في تلك الليلة ولعلمك، الرجل الذي صدمته تعافى تماماً الآن وأنا ما زلت مسجوناً هنا أدفع الثمن |
Ta ki okula dönüne kadar ve Ben hâlâ bagajdaydım. | Open Subtitles | حتى عدنا للمدرسة , وأنا ما زلت بالشنطة |
Ben hâlâ bir Houston'lu bir kızım. | Open Subtitles | اه، كورتني. وأنا ما زلت فتاة هيوستن. |
Bunu anla. Asla borçlu değildim ve hâlâ da değilim. | Open Subtitles | إفهم ذلك أنا أبدا لا عندي وأنا ما زلت لا |
Otopsi yapmak için bir neden görememiştim, hâlâ da göremiyorum. | Open Subtitles | أنا ما رأيت أي سبب لإجراء تشريح جثة ثمّ وأنا ما زلت لا. |
Birinin yaşı küçük ve biri polis memuruna saldırdı ve ben hala aradığım şeyi bulamadım. | Open Subtitles | حسنا , اسمعوا واحد منهما كان قاصر واخر اعتدى على شرطي وأنا ما زلت لم اجد ما أنا أبحث عنه |
Sorun değil. ben hala nedimeyleyim. | Open Subtitles | انها باردة، وأنا ما زلت مع بلدي وصيفه الشرف. |
Ve Ben hâlâ senin tanıdığın adamım. | Open Subtitles | وأنا ما زلت الرجل الذي كما تعلمين |
Ben hâlâ kendi kabilemi arıyorum. | Open Subtitles | وأنا ما زلت أبحث عن عشيرتي. |
Ben hâlâ kendi kabilemi arıyorum. | Open Subtitles | وأنا ما زلت أبحث عن عشيرتي |
Ben hâlâ kendi kabilemi arıyorum. | Open Subtitles | وأنا ما زلت أبحث عن عشيرتي |
Çok aptalca ama düşünüyorum da, artık öldüğüne göre babam ve Michael birlikteler ve Ben hâlâ buradayım. | Open Subtitles | هذا غباء شديد، لكن... لا أنفك أفكّر أنّه وقد مات، فإنّ أبي و(مايكل) معًا و... وأنا ما زلت حيّة، بمفردي. |
Hep vardım, hâlâ da buradayım. | Open Subtitles | لقد كنت هناك، وأنا ما زلت هنا! |
Hala yaşıyor ve ben hala onunla konuşmuyorum. | Open Subtitles | انه لا يزال على قيد الحياة؛ وأنا ما زلت لا التحدث معه |
ben hala senin yanındayken gençliğini düşlüyorsun. | Open Subtitles | ما الذي تحلم به؟ أحلم بشبابك، وأنا ما زلت بجانبك |